Çoklu Evrenler Gercek mi ?

Çoklu evrenler konusu donem donem kozmolojik konuşmalar yada çalısmalar da duydugumuz bir deyim. Bu deyim evrendeki inkar edilemez yaratilis kanitlarini inkar edebilmek ve yaratilisi tesadüflerle açıklayabilmek icin uydurulmuş bir terim, belki ilk defa bu sekilde duyanlar ” Yahu koca koca unvanlı adamlar yani salt hikaye olan bir seyi bir inancı savunmak icin mi savunuyorlar ” diye homurdanmış olabilirler. Açık açık söyleyelim multiverse denilen çoklu evrenler deyimi kor bir inançtan baska bir degil çünkü sadece inanc olsa bir yerlere tutunabilir ama hiçbir kanıt dayanmadigi ve bir inancı savunmak icin ortaya atildigi icin net bir sekilde kor bir inançtır.

 

Bunu hakikat gibi anlatanların gözlerinde göreceğiniz o ikan edilmişliğin tek aciklamasi inançlarına en bagnaz sekilde bağlı olmalarından baska bir şey degildir. Peki neden :

 

  • Oncelikle çoklu evrenler gorusu bilimsel bir cikarim degildir, bilimsel bir cikarim olabilmesi icin ,mutlak surette elle tutulur bazı kanıtların isin icinde olması gereklidir. Ancak çoklu evrenler tanık itibariyle keşfedilemez, ulaşılamaz ve varligina dair herhangi bir şey bilinmeyen görüşlerdir.
  • Bir gorusun akla mantığa yatkin olabilmesinin şartlarından biri de ortaya atilan gorusun neden ortaya atildigidir. Yani biri ” Efendim domatesler aslında beyaz renklidir, istisnası hepsi beyazdır” diye bir iddia ortaya atsa elinde bir delil yoksa yada delili zayıfsa Oncelikli bakılması gereken şey bu kisi neden bu iddiayı ortaya atıyor olmalıdır. Eğer kisinin domateslerin renkli olması ile alakalı inancsal bir problemi varsa ( Evrimcilerin Yüce Allahin yaratısı gerceginden kaçmak istemesi gibi) o halde onun bu iddiasının da zirva oldugunu rahatlıkla görebiliriz.
  • Iste sekulerler kafalarını sürekli kurcalayan inkar edilemeyecek güçteki kozmolojik yaratilis kanitlarinin kendileri acısından acı sonuçlarından kaçabilmek icin ellerinde hiçbir delil bulunmadigi çoklu evrenler görüşüne siginmaktadirlar ancak bu salt inançtır.
  • Evrenin yaratilisinda ki dengeler o kadar inanılmaz boyutlardadır ki bu bir kalemin çok yüksek bir seviyeden atılıp binlerce yildir dik kalması gibi akil almaz gercek dünyada karsiligi olmayacak ihtimallere bir inanc gibi inanılmaktadır. Hatta bazıları iciin bu denge bir madeni paranin milyarlarca Yil boyunca katrilyonlarca kez havaya atılıp hep tura gelmesi gibi imkansız durumdadır. İşte bu inanılmaz kanıtlardan kaçabilmek icin sekulerler varligina dair hiçbir delilin olmadıgı, asla da olamayacak durumda olan bir iddiaya inanmaktadırlar.
  • Bu inancın ne boyutta bir inanc oldugunu açıklamak icin şöyle bir ornek vermeme müsaade edin; Jupiterin arkasında sari öküzlerin halay çekip bagirdigi, Andromeda galaksisinde gerceklesen maçları izledikleri bir publarinin olduğu ve bu öküzlerin pullarında galaksiler arası kredi kartlarının meteorla odeme kabul ettiği varsayalım. Size bunu birisi savunsa ne dersiniz ? Ciddiye alirmisiniz ? İşte çoklu evrenler icin durum bundan bile daha vahimdir.

 

Asagidaki yazıda bu konuda geniş ölçekli çalısmalar yapmış kisilerin kendi websitelerinde yayinladiklari uzun bir yazının kısa bir versiyonunu bulabilirsiniz. Yazının orjinaline buradan ulaşabilirsiniz. 

 

Evrenin yaratilisi ile ilgili yazilarimizi okumak icin asagidaki linke tıklayabilirsiniz;

 

Evrenin Yaratilisi Serisi 1. Yazi 

 

O, gökleri ve yeri belli bir gâye, büyük bir hikmet ve şaşmaz bir nizam üzere yaratmıştır. Sürekli olarak geceyi gündüzün üzerine sarıyor, gündüzü de gecenin üzerine sarıyor. Güneşi ve ayı da emrine boyun eğdirmiştir. Her biri belli bir süreye kadar kendi yörüngesinde akıp gidiyor. Bilin ki O, karşı konulmaz bir kudret sahibidir, çok bağışlayıcıdır. Zümer 5

 

Çoklu Evrenler Gercek mi ?

 

Hayal edin: Sonsuz sayıda paralel evren var ve her birinde doğa yasaları birbirinden bambaşka. Bu fikir, insanları binlerce yıldır büyülüyor — son zamanlarda da Marvel filmleri gibi popüler yapımlarda karşımıza çıkıyor. Ama işin ilginç tarafı şu ki, artık sadece hayalperestlerin değil, ciddi bilim insanlarının da bu fikre gönülden inandığını görüyoruz. Birçok ünlü fizikçi, doğadaki hassas dengeleri açıklamak için — yani Tanrı gibi zeki bir sebep göstermeden — sonsuz sayıda evrenin varlığını en güçlü seçenek olarak görüyor.

Aslında bu fikir yeni değil. 2.000 yıl kadar önce Romalı filozof Lucretius, sonsuz zaman içinde atomların rastgele birleşip bizimki gibi evrenler oluşturabileceğini söylemişti. Yüzyıllar sonra, 1895’te fizikçi Ludwig Boltzmann, aynı fikri biraz daha modern bir dille, sıcaklık dengeleri ve rastgele dalgalanmalar üzerinden anlattı.

Ama uzun bir süre boyunca, filozoflar da bilim insanları da bu fikri fazla ciddiye almadılar. Ta ki 1998 yılına kadar… O yıl, evrenimizin genişleme hızının beklenmedik bir şekilde hızlandığı keşfedildi. Üstelik bu hızlanmanın, son derece hassas ayarlanmış bir kozmolojik sabit sayesinde olduğu ortaya çıktı. İşte bu ince ayar, Tanrı’yı akla getiren sonuçlar doğurduğu için, bilim dünyasında “Acaba sonsuz evrenler mi var?” sorusunu yeniden ciddi ciddi düşündürmeye başladı.

Bu yazıda önce ince ayar kavramına kısaca değiniyoruz. Sonra bir çoklu evren teorisinin bu hassas dengeleri açıklayabilmesi için sahip olması gereken üç temel özelliği anlatıyoruz. Ardından, bilim insanlarının bu özellikler için sundukları kanıtları tek tek ele alıyoruz. Son olarak da, bilimsel yöntemi doğru takip ettiğimizde ortaya çıkan büyük bir sorun olan “ölçüm problemi”nden (measure problem) bahsediyor ve neden çoklu evrenin geçerli bir bilimsel teori olamayacağını gösteriyoruz.

Yazar notu: Eğer tüm yazıyı okumak isterseniz, sizi Physics to God web sitemize bekleriz. Bu yazı, Physics to God podcast’imizin ikinci sezonunda anlattığımız çoklu evren konusunun kısa bir özeti olarak hazırlandı.

Paylaş:

Yazar: MuratS

Gezgin, Allah aşığı, varlık bilim genel ilgi alanı- Bilim Yazarı

İlgini Çekebilir

Bilincimiz Ruhumuz ile Baglantili

Dunyaca unlu beyin bilimci Michael Egnor ve varlık bilim yazari Denise Oleary yeni çıkacak kitaplarından …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir