Coklu Evrenler Gercek mi ? Uzun Surum 1

Bir önceki yazıda adeta giriş yaptigimiz evrimcilerin, sekulerlerin hiçbir kanıt olmamasına rağmen siginmaya calistiklari son kale hüviyetindeki çoklu evrenler gorusunun büyüklere masallar oldugunu aktarmistik, Simdi aktardigimiz o yazının uzun surumunu bir kaç yazıda yayinlayacagiz Yüce Allahin izniyle…

 

Yazının orijinali icin

 

“Doğa yasaları çok hassas bir şekilde ayarlanmış. Birazcık bile değişseydi, yaşam mümkün olmazdı.” Stephen Hawking

 

Size göre, sizleri yaratmak mı daha zor, yoksa göğü yaratmak mı[*]? Onu da Allah bina etti. Naziat 27

 

Coklu Evrenler Gercek mi ? Uzun Surum 1

 

Multiverse (Çoklu Evren) Nedir?

Hayal edin: Gözlemlenemeyen sonsuz sayıda paralel evren var ve her birinin doğa yasaları farklı. Bu fikir binlerce yıldır insan hayal gücünü etkiliyor — son zamanlardaki Marvel filmlerinde olduğu gibi. Ancak günümüzde, bu teori ciddi bilim insanları arasında bile oldukça popüler hale geldi. Pek çok üst düzey fizikçi, sonsuz sayıda evrenden oluşan bir multiverse’ün gerçekten var olduğuna inanıyor. Onlara göre, doğadaki hassas ayarların (yani evrenin yaşam için özel olarak ayarlanmış görünmesinin) Tanrı gibi bilinçli bir yaratıcı olmadan açıklanabilmesinin en iyi bilimsel alternatifi bu.

Multiverse fikri aslında yeni değil. 2.000 yıl önce Romalı filozof Lucretius, sonsuz zaman içinde atomların rastgele birleşerek bizimkine benzer tüm olası evrenleri oluşturabileceğini öne sürmüştü. 1895’te fizikçi Ludwig Boltzmann, bu fikri modern bilim diliyle tekrar ortaya koydu: Evrenin sıcaklık dengesi içinde rastgele dalgalanmalarla yeni evrenlerin oluşabileceğini söyledi.

Yine de, uzun yıllar boyunca filozoflar ve bilim insanları bu fikri pek ciddiye almadılar — ta ki 1998 yılına kadar. O yıl, bilim insanları evrenin genişleme hızının hızlandığını keşfetti. Bu da evrenin çok hassas ayarlanmış bir “kozmolojik sabite” sahip olduğunu gösterdi. Bu hassas ayar, Tanrı’nın varlığına işaret edebileceği için, birçok bilim insanı multiverse fikrine yeniden yöneldi.


Bu Yazının Konusu:

  • Hassas Ayar (Fine Tuning)

  • Multiverse’ün Üç Temel Varsayımı

  • Sonsuz Multiverse Varsayımı

  • Kuantum Mekaniğinde “Many Worlds” Yorumu

  • Sonsuz Şişme (Eternal Inflation) Teorisi

  • Değişken Multiverse Varsayımı

  • Gizli Varsayım Problemi

  • Sicim Teorisi (String Theory)

  • Saf Multiverse Problemleri:

    1. Boşlukları Multiverse İle Doldurmak

    2. Asla Çürütülememesi

    3. Kendi Kendini Çökertmesi

  • Tipik Evren Varsayımı

  • Ölçüm Problemleri (Measure Problem)

  • Boltzmann Beyin Problemi

  • Multiverse Bilim midir?

Bu konuların detaylı anlatımı için Physics to God podcast’inin 2. sezonuna göz atabilirsiniz (YouTube, Spotify veya Apple Podcasts).


Hassas Ayar (Fine Tuning)

Evrenin doğa sabitleri (toplam 25 gizemli sayı) yaşamın oluşabilmesi için çok hassas bir şekilde ayarlanmış. Örneğin elektronun kütlesi 9.109×10^−31 kg’dır. Bu sabitler biraz bile farklı olsaydı, atomlar, yıldızlar, galaksiler ve yaşam oluşamazdı.

Ünlü fizikçi Richard Feynman şöyle diyor:

“Bu sabitlerin neden bu değerlere sahip olduğu fizik dünyasının en büyük gizemlerinden biridir.”

İki yaklaşım var:

  • Ya bu 25 sabiti açıklamasız, temel gerçekler olarak kabul edeceğiz (ama bu, bilim insanlarının doğadaki sadelik beklentisine aykırı).

  • Ya da bu sabitlerin daha derin bir teoriyle açıklanabileceğini umacağız (ama bu da pek kolay görünmüyor).

Sonunda bilim insanları şunu fark etti: Bu sabitler rastgele değil, yaşamı mümkün kılacak şekilde “hassas ayarlanmış”.
Stephen Hawking de şöyle diyor:

“Doğa yasaları çok hassas bir şekilde ayarlanmış. Birazcık bile değişseydi, yaşam mümkün olmazdı.”

Bu durum, birçok bilim insanına göre, evrenin bilinçli bir şekilde tasarlanmış olabileceğini düşündürüyor. Ancak bazı ateist bilim insanları şöyle dedi:
“Belki de evrenin bu şekilde olmasını açıklamak için Tanrı’ya gerek yok. Belki sonsuz sayıda evren var ve biz sadece doğru evrende doğduk.”

İşte burada Multiverse fikri devreye giriyor.


Multiverse’ün Üç Temel Varsayımı

  1. Sonsuz Multiverse Varsayımı: Sonsuz sayıda paralel evren var.

  2. Değişken Multiverse Varsayımı: Her evrende doğa sabitleri farklı.

  3. Tipik Evren Varsayımı: Bizim evrenimiz, yaşamı destekleyebilen sıradan (tipik) evrenlerden biri.

Eğer bu üçü doğruysa, şans eseri yaşamı destekleyen bir evrende olmamız şaşırtıcı olmaz. Çünkü diğer evrenlerde yaşam olmadığı için kimse bu durumu gözlemleyemez. Buna “anthropic principle” (insan-merkezlilik ilkesi) denir.


Sonsuz Multiverse Varsayımı

Bilim insanları sonsuz evrenlerin varlığını iki ana teoriyle desteklemeye çalışıyor:

  • Kuantum Mekaniğinde Many Worlds Yorumu

  • Sonsuz Şişme (Eternal Inflation) Teorisi

İlk olarak Many Worlds yorumunu ele alalım.

Kuantum Mekaniğinde Many Worlds Yorumu

Kuantum fiziğinde, bir olayın birden fazla sonucu varsa (mesela bir parçacık sağ ya da sol delikten geçebilir), Many Worlds yorumuna göre her olasılık ayrı bir evrende gerçekleşiyor. Yani parçacık sağdan geçtiği bir evren ve soldan geçtiği başka bir evren var.

Bu yorumla sonsuz evrenlerin varlığı savunulabiliyor, evet. Ama burada önemli bir sorun var:

  • Bütün bu evrenlerde doğa yasaları ve sabitler aynı kalıyor.

  • Sadece olayların sonuçları farklı oluyor.

Yani bu yaklaşım, evrenler arasında doğa sabitlerinin değiştiğini göstermiyor. Hatta tam tersine, hepsi aynı sabitlerle çalışıyor.
Bu da değişken multiverse varsayımını desteklemediği için, hassas ayar problemini çözmüyor.

Sonuç olarak:

  • Many Worlds yorumu sonsuz evrenlerin varlığını açıklamaya çalışıyor,

  • Ama sabitlerin farklı olduğunu kanıtlamıyor.

  • Bu da evrenin bilinçli bir şekilde tasarlandığı fikrini çürütmüyor.

Paylaş:

Yazar: MuratS

Gezgin, Allah aşığı, varlık bilim genel ilgi alanı- Bilim Yazarı

İlgini Çekebilir

Bilincimiz Ruhumuz ile Baglantili

Dunyaca unlu beyin bilimci Michael Egnor ve varlık bilim yazari Denise Oleary yeni çıkacak kitaplarından …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir