Insanoglu yasamin hep boyle kalacagini zannetmektedir ancak her gun hatta her saniye özelinde 6-7 kisi vefat etmektedir. Ancak dogumlar ölümler ile beraber gelen puslu havayı insan icin sahte bir illuzyona çevirmektedir ve boylelikle olumun soğukluğu uzerinden yapılabilecek bir varoluşsal sorgulama heba olmaktadır. Halbuki akilli insan her saniye Dogan olum insan oranına sistemin geçiciliği içerisinde bir dongu olarak bakmalıdır, çünkü kendisi öldugü an artık dünyada kaç kisinin doğup oldugunun onun icin bir anlamı kalmamistir. Onun icin kıyamet kopmuş ve artık amel defterleri kapanmistir. Evrenin yüce yaraticisi olan Allah i Razi etmek icin artık faaliyet yapacak Zamani kalmamistir.
Her yeni gun Yüce Allahin arzında bize verilen yeni bir kredi gibidir ancak insan o derece monotonlasmistirki bu özel nimetlerin ve kilitli surenin hiç kıymetini bilmektedir. Kafayı yemis bir sekilde sürekli ekstra bir seyler kazanmak icin uğraşan insan hafta da bulunan 168 saatin yaklaşık 70 saatini calisarak geçirmektedir. Ise gidip gelmek icinde 12 saat haftalık olarak harcamaktadır. Bunlara ek olarak 48 saat yemek icmek vb. ihtiyaçları ile uğraşan insanoğlunun elinde bir hafta özelinde toplasanız bir kaç saat kalmaktadır. Yani insanoğlunun Allaha isyan edebilmek icin sadece birkaç saati kalmistir ve tek çok insanda bu birkaç saati bütünüyle nefsini birinci sıraya alarak kullanmaktadır. Alıntı bir yazı ile Rabbimizin nimetlerini hatirlayalim
Allaha Şükretmek Icin Daha Kaç Sebep Görmen Gerekli
“ Güneşin doğup battığına şahitlik etmiyor musun?
Gözlerine yerleştirdiğim yüz milyonlarca alıcı, yaprağın büyüsünden, bir kar tanesinden, bir gölden, bir kartaldan, bir çocuktan, bir buluttan, bir yıldızdan, bir gülden, bir gökkuşağından
ve aşk dolu bir bakıştan zevk almanı sağlıyor. Yaraticina Şükret!
Bir bebek sen duymadan gülüp ağlayabilir mi? Hayır. Kulaklarına yerleştirdiğim yirmi dört bin tel, ağaçlardaki rüzgarla titreşiyor. Yaratıcın olan Yücel Allaha Şükret!
Kayalıklardaki gelgitle, operanın haşmetiyle, bülbülün çığlığıyla, oyun oynayan çocukların cıvıltısıyla ve “Seni seviyorum” sözcükleriyle. Yine Yücel Yaratıcına şükret.
Dudakların ileri geri oynayıp yalnızca tükürük mü üretiyor ?
Hayır, Konuşabiliyorsun. Diğer hiçbir yaratığımın yapamadığı bir şey bu. Sözcüklerin sinirliyi sakinleştiriyor, umutsuza umut veriyor, vazgeçeni heveslendiriyor, yenilmişe destek veriyor, Rabbim olan Yücel Allaha tekrar tekrar Sukret
Sen ufak bir alana hapsolmuş rüzgar ve dünya tarafından rahatsız edilen bir ağaç değilsin. Gerinebilirsin, koşup, dans edebilir ve çalışabilirsin. Sana beş yüz kas, iki yüz kemik ve yedi mil (7 mil , 10.5 km yapar) sinir teli verdim, hepsini senin emrine verdim taki alet ve sonunda bana yaratıcına sahibine şükret.
Bizler birer hiç iken bizlere deger verip aramızda sevgi bağı yerleştiren bizi yeryüzünün hakimi kılan Yücel Allaha tekrar tekrar, İki kere şükret!
Kalbin güçlü. Göğsüne dokun ve ritmi hisset. Kalbin saatlerce, günlerce, gecelerce atıyor. Her sene otuz altı milyon vuruş yapıyor. Altmış bin damardan yılda altı yüz galon kan pompalıyor. İnsanoğlu asla böyle bir makine icat edemedi.Tekrar tekrar bakmadan usanmada Yücel Allaha şükret.
Cildin temiz ve bir harika, onu yalnızca sabunlaman ve ona bakman gerekiyor. Zaman içinde tüm çelikler yıpranır, paslanır ama cildine bir şey olmaz. En güçlü metaller bile kullanıldıkça yıpranır, ama seni sardığım o tabaka yıpranmaz. Sürekli kendini yeniler, eski hücreler yerini
yenilere bırakır. Tekrar, tekrar, tekrar ve usanmadan Yücel yaratıcına şükret. Alemlerin rabbi olan Allaha hamd olsun de
Ciğerlerin yaşamın nefesini vücuduna alırken zorlanıyor mu? Hayır. Yaşama açılan lombarların kendi yarattığın en pis ortamlarda bile sana destek oluyor ve sana yaşam veren oksijeni getirip vücudunu artık gazlardan arındırıyorlar. Her kelimenin her cümlenin başına Yücel Allaha şükret
Kanının içinde yirmi iki trilyon kan hücresi, her hücrede milyonlarca molekül ve her molekülün içinde, her saniyede on milyon defadan fazla titreşen bir atom var. Her saniye iki milyon kan hücren ölüyor, yerine iki milyon yeni hücre geliyor ve bu doğduğun günden beri oluyor. Her zaman içinde olan, şimdi dışında da oluyor. Bir kez daha şükret.
Artık kendi kendine düşünemiyor musun? Hayır. Beynin evrendeki en karmaşık yapı. Biliyorum. İçinde on üç milyar sinir hücresi var. Dünyadaki insan sayısından çok daha fazla..
Her gördüğünü, her sesi, her tadı, her kokuyu, her hareketini doğduğundan beri dosyalıyor.
Hücrelerinin içine, bin milyar protein molekülü yerleştirdim. Yaşamındaki her olay, yalnızca hatırlanmayı bekliyor orada. Beynine vücudunun kontrolünde yardımcı olsunlar diye, vücuduna dört milyon yapı, beş yüz bin dokunma detektörü ve iki yüz binden fazla ısı detektörü koydum. Hiçbir devletin altını senden daha iyi korunmuyor. Hiçbir antik harika senden daha yüce değil. Simdi bunların hepsini derinlemesine dusun ve Yücel Yaratıcın olan Allaha Sukret.
İçinde, dünyanın en büyük şehirlerini yok edebilecek ve yeniden
kurabilecek güçte atom enerjisi var. Simdi rabbinin hangi nimetini yalanlayıp nankörlük edebilirsin ?
Sana bu dünyayı ve hakimiyetini verdim.
Sonra tam potansiyeline ulaşman için, bir kez daha sana elimi verdim, evrendeki hiçbir
yaratığa bahşedilmeyen güçler verdim.
Sana düşünme gücü verdim.
Sana sevme gücü verdim.
Sana seçme gücü verdim.
Sana gülme gücü verdim.
Sana hayal etme gücü verdim.
Sana yaratma gücü verdim.
Sana plan yapma gücü verdim.
Sana konuşma gücü verdim.
Sana dua etme gücü verdim.
Sana seçme gücü verdim.
Kendi özgür iradenle, kendi yaradılışının doğasını belirlemene izin verdim.
Bu inanılmaz güçle ne
yaptın? Kendine bir bak. Yaşamında yaptığın seçimleri düşün ve hatırla.
Artık şanssızlıklarının benim isteğime bağlı olmadığını biliyorsun. Tüm güç senin içindeydi ve seni insanlıktan çıkaran davranışların ve düşüncelerin senin yaptıklarının sonucuydu, benim yaptıklarımın değil. Potansiyellerinin sınırı yok.