Yüce Allahi Eklemlerinizde Gorebilmek- Eklem Sivisi Bir Yaratilis Kaniti

 

Sahip oldugunuz seyler hakkında dusunurmusunuz hiç ? Arabanız, eviniz, makaminiz, isiniz vb. Insan nefsi elde ettigi seylerle mutlu olup gece bunların muhasebesini yapmaktan zevk alan bir tabiat uzerine yaratilmistir. Bunların haricinde sahip olduklarınız hakkında da degerlendirmeler yaparmisiniz ? Mesela gözleriniz, ayaklarınız, ayak tabanınız, göz kapaklarınız yada burnunuz….

 

İşinizde son derece basarili bir konuma yıllar suren bir caba sonucunda ulastiginizi varsayalım, butun gece elde ettiginiz makami ve bu makam icin yıllarca suren cabanizi hatirlayip heyecanlanmis adeta kelebekler karnınızda uçmaya baslamistir. Ancak yeni pozisyonunuzda ise baslamak icin evden ciktiginizi ve yolda basiniza bir kaza geldigini tahayyül edin, bu kaza sonucunda görme kabiliyetiniz elinizden gitse yeni pozisyonunuz icin yasadiginiz heyecan ve mutluluğun her hangi bir anlamı olacakmidir. Asla olmayacaktır, bu kaza aslında sizin doğuştan itibaren elinizde olan zenginliklerinizin ne kadar degerli oldugunu size göstermiş olacaktır. Peki bu zenginlikleri nasıl elde etmekteyiz ? Yada bu zenginliklerin uzerine hiç degerlendirme yaptikmi ? Oyle ya insan kucuk bir alisveris çevirip 1000 TL kazansa onu dahi bir hatırlamaya calisir hem kazanma surecini, hemde kazandıktan sonra bu elindeki ne yapabileceğini tahayyül eder. Peki siz bu zenginlikleriniz icin hiç dusundunuz mu ?

 

  • Gozlerimize, eklemlerimize,
  • Ellerimize, ayaklarımıza ic organlarimiza
  • Burnumuza, agzimiza, dislerimize

Nasıl sahip olduk ? bu sahiplikte bizim bir etkimiz olmadigina Gore bu zenglikler bize neden verildi.

 

İste bu yazı size sahip oldugunuz zenliklerden hareket kabiliyetinizin içerisinde kucuk bir detay gibi bulunan ancak Yücel Allahin yaratilis kanitlarini yine gözümüze gözümüze soktuğu detaylardan birisi olan eklemlerimizdeki sıvı ve onun bize gösterdiği yaratilis mucizesinden bahsedeceğim.

 

Sana Kitap’tan vahyedileni oku ve namazı dosdoğru kıl. Gerçekten namaz, çirkin utanmazlıklar (fahşa)dan ve kötülüklerden alıkoyar. Allah’ı zikretmek ise muhakkak en büyük (ibadet)tür. Allah yaptıklarınızı bilir. Ankebut 45

 

Eklemlerimizdeki Yaratilis Kaniti- Bu Sivi Buraya Nereden Geldi

 

 

Sahip oldugumuz seyleri düşünmekle actikya konuyu, doğuştan yaratilisiımizdan Yüce Allahin bizlere verdigi nimetler uzerinde düşündüğümüzde, derinlere inildikçe yaratilis kanıtları artık hiçbir noktaya sığmaz hale gelmektedir. Bunlardan cogu insanin gözünden kacan eklem sivisi mucizesi inanılmaz bir kanıttır.

Eklem sıvısı, insanın hareket edebilmesini sağlayan, olmazsa olmaz birçok unsurdan biridir. Allah her şeyi yerli yerinde ve amacına uygun olarak yaratmıştır.

Hareket edebilmemiz için, kemikler, kaslar, bunların çalışabilmesi için de beyin, sindirim, dolaşım, sinir sisteminin olması gereklidir. Tüm bu sistemler de kendi içlerinde kompleks ve mükemmeldir. Ama tüm bunlar yaratılıp da, kemikler arasındaki eklemlerde bulunan eklem sıvısı yaratılmamış olsaydı, hareket etmemiz mümkün olmazdı. Küçük bir detay gibi görünen eklem sıvısının, böylesine önemli bir özelliği olması, Allah’ın yaratışının son derece ince hesaplara dayalı, planlı ve mükemmel olduğunu göstermesi açısından dikkat çekicidir.

Kolunuzu ya da bacağınızı oynatırken neden acı duymadığınızı hiç düşünmüş müydünüz? Sürekli bir sürtünmenin olduğu kemiklerde normal şartlar altında aşınmalar ve yıpranmalar olması bunların sonucu olarak da acı oluşması gerekirken böyle bir şey hiç olmaz. Bunun nedeni eklemlerin arasında sürtünmeyi engelleyici eklem sıvısının bulunmasıdır. Bu sıvı kayganlık sağlayarak eklem yüzeyindeki aşınmayı ve tahribatı önler. Biz de Rabbimizin vücudumuzda yarattığı bu kusursuz tasarım sayesinde rahatlıkla hareket ederiz.

 

Eklemlerimiz bulundukları yerlere Gore oynar, oynamaz ve yari oynar eklemler olarak adlandirilmaktadir. Eğer el bileklerimiz kafatasımızda ki eklemlerimiz gibi oynamaz halde olsalardı asla medeniyet olusturamazdik. Sadece bu kucuk detay dahi Yuce Allahi bize tüm görkemiyle göstermektedir.

Kemikler vücut içinde bulundukları yere göre farklı özelliklere sahiptir. Örneğin sürekli hareket halindeki kemiklerimizin bazıları, hareketsiz bölgelerdeki kemiklere göre daha farklı desteğe ihtiyacı vardır. Buna örnek olarak eklemlerimizi verebiliriz. Omurgamızı meydana getiren omurlar, bacaklarımızdaki, kollarımızdaki, el ya da ayaklarımızdaki eklemler her hareketimizde birbirleri üzerinde dönerler. Sürekli hareket halinde oldukları için de destek sistemlere ihtiyaçları vardır. Bunu şöyle bir örnekle açıklayabiliriz.

Herhangi bir mekanik alet çalışırken hareket eden parçaların birbirlerine temas noktalarında sürtünme görülür. Sürtünmenin gerçekleştiği bölgelerde kısa bir süre sonra aşınma ve aşınma sonucunda parçalarda kopma ve kırılma söz konusu olur. Bunu engellemek için mekanik parçalar düzenli olarak yağlanır. Basit bir kapı menteşesinden, üstün teknolojiye sahip bir otomobil motoruna kadar her hareketli mekanik sistemde yağlamaya ihtiyaç vardır. Ancak yağlama aşınmayı tam olarak engellemez, yalnızca geciktirir. Örneğin otomobillerin motoru her beş bin kilometrede bir yağlandığı halde aşınmanın önüne geçilemez. Bu nedenle motor parçalarının düzenli olarak değiştirilmesi gerekir.

 

Oynamaz eklemlerin kafatasımızda olusu sizce tesadüf ile aciklanabilirmi ? Sizce kemikler bir araya gelip ” Yahu biz kafa bolgesindeyiz, bizim hareket etmemiz, kan beyin bariyeri düzenini bozar, ayrıca ufacık bir kanamaya yol acarsak bunun sonucu büyük ihtimalle olum yada felç olur. Biz bu isi akademide öğrendik, bizim hareketsiz bir eklem olmamız gerekir” demislermidir. Tabiki bunu diyecek güçleri, bilinçleri, ve düzenleri mevcut degildir, kaldiki bir an fantazisel açıdan bunun doğru olabileceğini varsayalım, peki bunu biliyor olsunlar, nasıl olurda ozu, kulağı ayağı bacağı olmayan milyarlarca hücre ne yapacagını planlayıp yapabilmiş olsun? Bu gibi bir şey su anda tüm ilerlemiz mühendislik ve teknoloji seviyemize rağmen insanlik icin açık bir ütopyadır. Peki bu muhteşem yaratilisi inkar edip tesadüflere bel bağlamak nasıl bir ahmaklıktır ?

Ancak insanların ve hayvanların eklem yerleri bir ömür boyunca hareket ettikleri halde hiçbir şekilde bakıma ya da yağlanmaya ihtiyaç duymazlar. Hatta bir insanın ömür boyu yaklaşık 100 bin kilometre yol aldığını düşünürseniz sözü edilen mekanik sistemin yaptığı işteki mucizevi yön daha iyi anlaşılır.

Görüldüğü gibi insanın hareket edebilmesi için her yönden eksiksiz bir tasarım vardır.

İnsanın üzerine düşen ise, Rabbimize karşı şükredici olmaktır. Allah, bir ayetinde, şükrün önemine şöyle dikkat çekmektedir:

“Şüphesiz, senin Rabbin, insanlara karşı büyük lütuf (fazl) sahibidir, ancak insanların çoğu şükretmiyorlar.” (Neml Suresi, 73)
Eklem sıvısı, kemiklerin sürtünmesini engeller. Bu mükemmel doku Allah’ın mükemmel bir tasarımıdır.

 

 

Paylaş:

Yazar: MuratS

Gezgin, Allah aşığı, varlık bilim genel ilgi alanı- Bilim Yazarı

İlgini Çekebilir

Vücutlarımız Nasil Calisir – Tesadüf Degil 8

Serimize Kaldigimiz yerden devam ediyoruz. Prof. Howard Glock bu yazıda bundan sonra gelecek yazılara hazırlık …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir