İnsan Derisinin Müthiş Özellikleri Allahın Üstün Yaratışını Gösteriyor

Derimiz çoğunlukla gözden kaçırılan ve çok önemsenmeyen bir parçamızdır ancak bu önemsememe durumu aslında bilgisizlikten ileri gelmektedir. Çünkü derimizde diğer tüm parçalarımız yada bölgelerimiz gibi oldukça büyük önem taşımaktadır.  Derimizin küçük bir  bölümünün bile yanması yada zarar görmesi   insanın hayatını yitirmesine neden olabilir.. Çünkü derimiz su kaybına engel olur. Çünkü insan derisi virüslere karşı adeta bir jilet etkisi görür ve pek çok tek hücreli çeşidine karşı aktif bir koruma sağlar. Terleme faaliyetini yürütür ve bunu hatasız sağlar. Gelin biraz daha geniş bir pencerede bakalım;

 

  • Vücudumuzun sıvı dengesini korur;

    Derimizin her iki tarafıda su geçirmez bir özellik taşımaktadır. Böylelikle dışarıdan su girişi ve dışarı su çıkışı engellenmiş olur. Böylelikle sıvı dengesi korunur.

    • Derimiz esnek bir yapıdadır ve ayrıca sağlamdır;

Derimiz vücudumuzun günlük hareketlerini sağlayabileceğimiz kadar hafif, esnek ancak bir o kadar da dayanıklıdır. Bütün derimizin ağırlığı muhtemelen 250 gramı geçmemektedir ancak müthiş bir optimum fayda sağlamaktadır. Sadece derinin bu özellikleri dahi insana yaratılış hakikatini gösteren önemli detaylar olarak çıkmaktadır.

• Deri kendini yenileyebilir;

Derimiz sürekli zorlayıcı yıpratıcı faaliyetler gerçekleştireceğini bilirmişcesine bir yenileme mekanizmasına sahiptir. Derinin alt katmanı sürekli olarak bölünür ve yeniler eskileri yukarı yani dış katmana iterler. Ayrı bir optimizasyon başarısı. Bunu şöyle daha iyi anlayabilirsiniz; Fırtınaların hiç dinmediği bir vadide oturduğunuzu varsayın. Öyle fırtınalar ki neredeyse bütün toprağı kaldırıp evinizin dış yüzeyine ve düzenli olarak da bir şekilde sızarak perdelerinize zarar vermektedir. Yıkayarak başa çıkmak mümkün değildir bu sebepten ötürü mühendis kocanız yada karınız perde bulunan her yere bir makina yerleştiriyor. Bu öyle bir makina ki düzenli olarak perde üretiyor, hiç durmadan ve yine öyle bir sistem inşaa ediyor ki üretilen perdeler eskileri iterek dışarı atıyor. Böylelikle evinizdeki perdeler hiçbir zaman savaştan çıkmış gibi bir hal ile kalmıyor. İnsan derisinde anlatılan hayali hikayeden çok daha gelişmiş bir yenileme mekanizması mevcuttur.

• Derimiz bizi radyasyondan korur;

Dedik ya insan yaşayan bir mucizedir ve bu mucize güneşten gelen zararlı ışınları filtreler. Derimiz bizim nasıl bir ortamda, ne şartlarda yaşayacağımızı gayet iyi bilen yüce Allah tarafından tamda ihtiyacı olan özellikler ile birlikte yaratılmıştır. Üst derinin alt kısmında yaşayan bir hücre ‘melanin’ adı verilen bir renk maddesi üretir. Deriye sahip olduğu rengi  veren bu madde, deriyi güneşten gelen ultraviyole ışınlarının zararlı etkilerinden korur. Bknz. bronzlaşma işlemi

• İnsan Derisi Su Dengesini Koruyarak Yaşamımızı Devam Ettirmemizi Sağlar;

Derimiz dış dünya ile bağlantımızı sürekli olarak kontrol eder. Vücudumuzda ki suyu koruyan işte bu özel zırhtır. Çünkü su kaybı kısa sürede insanı ölüme götürebilecek kadar büyük bir problemdir.  İleri derecedeki yanık vakalarının ölümle sonuçlanmasının nedeni de derinin önemli bir kısmının yok olması sebebiyle vücudun su kaybetmesidir.

• Derimiz canlı bir iklimlendirme harikasıdır;

Hastalıklara ve tehlikelere karşı bir ilk kale kıvamında olan deri ayrıca müthiş bir iklimlendirme harikasıdır. Sıcak havalarda serinlememizi, soğuk havalarda ise ısınmamızı sağlayacak mekanizmalarla donatılmıştır.

Deri bu fonksiyonlarını özel olarak yaratılmış yapısı sayesinde gerçekleştirebilmektedir.

Derimiz üç ana kısımdan oluşmuştur, alt deri, üst deri ve yağ tabakası.

Alt deri çok ufak kılcal damarlarlarla sarılmıştır. Bu damarlar sadece beslenme için kullanılmaz. Bir başka önemli özellik daha mevcuttur bunlar ısıyı da kontrol ederler. Vücut ısısı arttığında damarlar genişleyerek haddinden fazla sıcak olan kanın vücudun nispeten serin olan dış kısmından geçmesini ve ısıyı dışarı vermesini sağlar. Vücudu serinleten bir diğer mekanizma ise terdir. İnsan derisi gözenek adı verilen pek çok  delikle doludur. Gözenekler ter bezlerinin bulunduğu alt deriye uzanırlar. Bu bezler kandan aldıkları suyu gözeneklerden dolaştırarak vücudun dışına atarlar. Dışarı atılan ter buharlaşmak için vücudun ısısını kullanır. İş bu anılan prosedürle  buharlaşma anında ciltteki ısı kullanıldığından bu bölgede bir serinleme görülür.

Soğuk havalarda ise bu durumun tersi yaşanmaktadır. Soğuk havalarda ter bezleri çalışmalarını yavaşlatır böylece kan damarları daralır. İş bu şekilde deri altında kan dolaşımı azaltılır. Bu sayede vücut ısısının dışarı kaçması mümkün mertebe engellenmiş olur.

 

 

Derimizi Oldukça yüzeysel bir şekilde incelediğimizde dahi akıl almaz yaratılış kanıtları buluyoruz. Bir insanın inat etmesi müstesna bu yaratılış delillerini görmemesi imkansızdır. Gören bir göz için ise bu kanıtları gördüğünde hayatını Allaha yöneltmesi ve verdiği değer için ona teşekkür etmesi zorunludur. Bir insanın hem Allahın arzında yemesi içmesi, onun nimetlerinden faydalanması hemde ona şükretmemesi, teşekkür etmemesi kabul edilebilir ve anlaşılabilir türden bir davranış değildir, bir akıl tutulmasıdır. Daha sı insanın Yüce Allahı memnun edebileceği süre oldukça kısadır ve bu süreyi optimum kullanması bütünüyle onun sorumluluğundadır. Geç olmadan Allaha yönelmek hayatınızda verebileceğiniz en verimli en faydalı karar olacaktır.

Sizleri (annelerinizin) rahimlerinde dilediği gibi şekillendiren O’dur. Kendisinden başka (ibadeti hak eden) hiçbir ilah yoktur. O (izzet sahibi, her şeyi mağlup eden) El-Azîz, (hüküm ve hikmet sahibi olan) El-Hakîm’dir. (3/Âl-i İmran 6)

Paylaş:

Yazar: MuratS

Gezgin, Allah aşığı, varlık bilim genel ilgi alanı- Bilim Yazarı

İlgini Çekebilir

Vucutlarimiz Nasil Calisir ? Tesadüf Degil 6

Serimize devam ediyoruz. Önceki yazılarda görebileceğiniz uzere yazarımız Prof. Howards Glicksman kademe kademe hücresel islem …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir