Bilim ve Medeniyet – Kültür – Toplum Evrim- Yaratilis- Dinler- Ateizm- Deizm
Eger susama hissine sahip olmasaydınız neler olurdu hiç dusundunuz mu ? Acıkma yada doyma hislerimiz olmasaydı ? Dinlenme ihtiyacımız olmasaydı dinlenmemiz gerektiğini nereden bilebilirdik ?
Soz gelimi eğer susamak diye bir şey olmasaydı susuzluktan ölebilir yada yok yere çok su icebilirdik, her iki durumunda olum ile sonuçlanabilecek yerlere gitmesi muhtemeldir , susamak acıkmak vb hisler sizlere bildirilenlerdir vucutlarimizin içerisinde çok daha inanılmaz sensörler calismaktadir. Insan adeta üretilmiş bir makine gibidir. Bu makinaya tasarimcisi ihtiyaclarini ve karsilasabileceklerini bildirmis makinanin kendisi bilgi geliştirmesi imkansız olan parçalarida otomatik olarak bu ihtiyacları gidermek uzere sürekli uğraş halindedir.
Evrenin Yüce yaraticisi Yüce Allah kendini her molekülde her zerrede iste bu sekilde göstermektedir. İnsanın öyle uzun uzadıya düşünmesine dahi gerek yoktur, asagidaki yazıyı okuyan bir kisi yaraticiyi son karesine kadar gorur, gorusun hakkini verirse bizi neden yarattı sorusunu sorar…
Allah kıyâmet günü peygamberleri toplayacak ve: “Tebliğinize karşılık ümmetlerinizden nasıl bir mukâbele gördünüz?” buyuracak, onlar da: “Bizim bu hususta hiçbir bilgimiz yoktur. Şüphesiz bütün gizlilikleri hakkıyla bilen ancak sensin” diyecekler. Maide 109
Vücut Neleri Kontrol Etmelidir?
Hayatta kalabilmek için vücudumuzun oksijen, su, tuz ve şeker gibi birçok farklı atom ve moleküle ihtiyacı vardır. Nefes alma isteği duyduğumuzda, vücudumuz şu anda daha fazla oksijene ihtiyaç duyduğunu bize bildiriyor, değil mi? Susadığımızda, vücudumuz yakında daha fazla suya ihtiyaç duyacağını bize haber vermektedir. Aç olduğumuzda ise vücudumuz, yakında daha fazla tuza, şekere veya her ikisine de ihtiyaç duyabileceğini belirtiyor. Vücudumuzun, ne zaman nefes almamız gerektiğini, ne zaman su içmemiz gerektiğini ve ne zaman yemek yememiz gerektiğini bize bildirebilmesi, onun hayatta kalabilmek için neleri kontrol etmesi gerektiğini belirleme yeteneğine sahip olduğunu gösteriyor. Ayrıca, deneyimlerimize göre, vücudumuz kimyasal içeriğini ve fizyolojik işlevlerini kontrol etme yeteneğine sahip olmalıdır. Peki, vücut bunu nasıl yapıyor?
Bir şeyleri bu şekilde kontrol edebilmek için, uyum içinde çalışan en az üç farklı bileşene ihtiyaç vardır. İlk olarak, kontrol edilmesi gerekeni tespit etmek için bir sensöre ihtiyaç vardır. Eğer neyin kontrol edilmesi gerektiğinden haberdar olamazsanız, bunu nasıl kontrol edebilirsiniz? Sensör, ordusunun düşmanının konumunu ve faaliyetlerini kontrol etmek için göndermiş olduğu keşif birliği gibidir. Eğer bu keşif bilgisi yoksa, ordu karanlıkta kalır ve durumu kontrol etmenin hiçbir yolu olmaz.
İkinci olarak, sensörlerden gelen bilgileri yorumlayan, bunları bir standartla karşılaştıran, yapılması gerekenler hakkında kararlar veren ve sonra emirler gönderen bir entegratöre ihtiyaç vardır. Eğer sensörlerden gelen bilgiyi anlayamazsanız, neyin gerekli olduğunu bilemezseniz ve ne yapılması gerektiği hakkında karar veremez veya emir gönderemezseniz, o zaman sensörlerin ne faydası vardır? Entegra, keşif birliğinden gelen bilgilerin analiz edildiği, stratejik plana göre kararların verildiği ve bu kararlar doğrultusunda emirlerin gönderildiği ordu karargâhı gibidir. Eğer bu entegrasyon işlemi karargâhta yapılmazsa, sahada hiçbir koordineli eylem olmaz ve yine durumu kontrol etmenin hiçbir yolu olmaz.
Üçüncü olarak, entegratörden gelen emirleri alıp bir şeyler yapan bir etkene ihtiyaç vardır. Eğer sensörleriniz, kontrol edilmesi gereken şeyi tespit edebiliyor ve entegratörünüz ne yapılması gerektiğini anlıyor ve emirler gönderiyorsa ancak bu emirleri alıp herhangi bir şey yapacak bir etkene sahip değilseniz, o zaman ilk iki bileşenin ne faydası vardır? Etken, karargâhtan aldığı emirlerle sahada ne yapılması gerektiğini yerine getiren askerler gibidir. Askerler etkili bir şekilde hareket etmeden, savaş kaybedilir.
Bir önceki yazımda (“Ölüm: Son Sınır”) bir arabaya doğru şekilde yakıt verilmesi gerektiğini gözlemlemiştik. Hadi, bir arabayı yöneten kişinin nasıl arabanın yol ortasında durup kalmaması için kontrol sağladığına bakalım. Araba, motorunun düzgün çalışabilmesi için enerji sağlayan yakıta ihtiyaç duyar. Tabii ki, sürücünün arabasının yakıt durumunu fark etmesi önemlidir. Kontrol sağlamak için önce kontrol edilmesi gereken şeyin tespit edilmesi gerektiğini hatırlayın. Araba üreticisi, yakıt seviyesini tespit etmek için aracın yakıt deposunda bir sensör sağlar.
Sensörün doğru yerde olması ve kontrol edilmesi gereken şeyi tespit etmeye uygun şekilde tasarlanmış olması gerekir. Eğer yakıt sensörü araba soğutma sistemine yerleştirilseydi, yakıt deposunda olacağına, sürücüye pek faydası olmazdı. Ve eğer sıcaklık tespiti yapmak için tasarlanmış bir sensör, yakıt deposuna yerleştirilseydi, sürücü yine yanlış bilgi alırdı.
Son olarak, eğer yakıt sensörü düzgün çalışmıyor veya doğru şekilde kalibre edilmemişse, sürücünün yakıt seviyesi hakkında aldığı bilgi yanlış olacaktır. Bu nedenle, vücudun kimyasal içeriğini ve diğer önemli fizyolojik işlevlerini kontrol edebilmesi için, sensörlerinin doğru yerde ve neyin kontrol edilmesi gerektiğine özgü doğru şekilde çalışıyor olması gerekir.
Hatırlatmak gerekirse, kontrol sağlamak için gerekli olan ikinci şey, sensörlerden gelen bilgileri karşılaştıran, analiz eden, yapılması gerekeni belirleyen ve emir gönderen bir entegratördür. Araba üreticisi, sürücünün kolayca görebileceği şekilde, dashboard’da bir yakıt göstergesi sağlar. Yakıt göstergesi, yakıt deposunda ne kadar yakıt kaldığını gösteren şekilde kalibre edilmiştir. Sürücü, yakıt göstergesine bakarak ne kadar yakıtı kaldığını anlayabilir ve ne yapması gerektiğine karar verebilir.
Yukarıda belirtildiği gibi, entegratörün yalnızca doğru sensörlerden gelen verileri alması yeterli değildir; aynı zamanda doğru kararların verilebilmesi için doğru bilgiyi alması gerekir. Eğer yakıt göstergesi, soğutma sistemindeki sıcaklık sensöründen gelen veriyi alıyor olsaydı, sürücü yakıt durumu hakkında yanlış bilgilendirilmiş olurdu. Ve eğer yakıt göstergesi doğru şekilde kalibre edilmemişse, örneğin, depo yarı dolu gözükürken gerçekte neredeyse boşsa, sürücü büyük olasılıkla yanlışlıkla benzini bitirir. Bu nedenle, vücudun kimyasal içeriğini ve diğer önemli fizyolojik işlevlerini kontrol edebilmesi için, sensörlerden gelen veriler doğru entegratörlere gönderilmeli, burada doğru şekilde analiz edilmeli, doğru kararlar verilmelidir.
Karar verildikten sonra, kontrol sağlamak için, gönderilen mesajların etkili bir şekilde uygulanması gerekir. Sürücü, yakıt göstergesinin aracının yakıtının bitmek üzere olduğunu gösterdiğini gördüğünde, aracını bir benzin istasyonuna çekmeli ve yakıtını doldurmalıdır. Sadece herhangi bir eylem, etkili kontrol sağlamaz. Eğer sürücü yanlışlıkla yakıt yerine antifriz koyarsa veya yakıtı radyatöre, yakıt deposuna değil de, başka bir yere koyarsa, araç düzgün çalışmaz. Bu nedenle, vücudun kimyasal içeriğini ve diğer önemli fizyolojik işlevlerini kontrol edebilmesi için, sensörlerin entegratörlere doğru bilgiyi iletmesi, entegratörlerin doğru kararları vermesi ve etkenerlerin doğru eylemleri yapması gerekir.
Şimdi, vücudun kimyasal içeriğini ve fizyolojik işlevlerini kontrol edebilmek için gereken (sensör, entegratör, etken) bileşenlerin ne olduğunu genel bir şekilde inceleyeceğiz. Ancak, her birinin bu kadar karmaşık olduğunu unutmamalıyız — arabanın yeterince yakıt, yağ veya antifriz bulundurması kadar basit değildir; eğer bunlardan herhangi biri eksikse veya düzgün çalışmazsa, ölüm gerçekleşir, tıpkı bir arabada olduğu gibi. Son olarak, evrimsel biyologların bizden, bunun tamamen şans ve doğa yasaları yoluyla meydana geldiğine inanmamızı beklediklerini unutmayın.
