Vücutlarımız Nasil Calisir ? Tesadüf Degil 15

Editörün Notu;

İnsan vücudu, her biri belirli bir amacı yerine getiren karmaşık biyolojik sistemlerle donatılmıştır. Bu sistemlerin her birinin düzgün bir şekilde çalışabilmesi için, bir dizi ince ayar ve etkileşim gereklidir. Örneğin, oksijen taşıma işlevi için gerekli olan hemoglobin üretimi ve bunun için gereken demir, vücutta son derece dikkatli bir şekilde düzenlenir. Bu tür bir düzenleme, tesadüfi evrimsel süreçlerin ürünü olamayacak kadar özgün ve işlevseldir. Demirin vücuda alınıp taşınması, depolanması ve gerektiğinde kullanılması gibi işlemler, bir tasarımın ürünü olarak düşünülebilir, çünkü her bir aşama, diğerlerinin işleyişi için kritik bir rol oynar.

Bu yazı, demirin vücutta nasıl alındığını, taşındığını ve kontrol edildiğini ayrıntılı bir şekilde açıklayarak, insan vücudunun karmaşık biyolojik süreçlerini ele alır. Hemoglobin üretimi için gerekli demirin doğru miktarda alımı, vücudun hayati işlevlerini sürdürebilmesi için son derece önemlidir. Her şeyin doğru çalışabilmesi için birbirine bağlı birçok faktörün mükemmel bir şekilde senkronize olması gerekmektedir. Vücuttaki bu mükemmel denge, tesadüflerle açıklanamayacak kadar karmaşık ve tasarıma dayalı bir yapı sergiler.

 

“Biz onlara, her şeyin işaretlerini görebilecekleri şekilde açıklayacağız. Ta ki, hakikat kendilerine açıkça belli olsun.” (A’raf, 7:73)

 

Doktorlar, akıllı tasarım argümanını geliştiren düşünürler arasında özel bir yere sahiptir. Belki de evrimsel biyologlardan daha fazla, işleyen karmaşık bir sistemi ‘insan vücudunu’koruma zorluklarıyla daha yakından tanışıklıkları olduğu içindir. Bu düşünceyle, Evolution News & Views, “Tasarlanmış Vücut” başlıklı bu seriyi sunmaktan mutluluk duyar. Dr. Glicksman, bir hospice organizasyonunda palyatif tıp uygulamaktadır. Yazının orijinali icin lütfen buraya tıklayın….

Demir Probleminin Çözülmesi: Edinilmesi, Taşınması ve Kontrolü

Demir Problemi: Alım, Taşıma ve Kontrol

 

Demir, insan vücudu için çok önemli bir elementtir. Vücutta demir olmadan hayat devam edemez, çünkü oksijenin (O2) taşınmasında hemoglobinin önemli bir rolü vardır. Hemoglobin, kırmızı kan hücrelerinde bulunan bir protein olup, oksijeni bağlar ve tüm vücuda taşınmasını sağlar. Ancak bu süreç sadece demir bulunmasıyla bitmez; demirin dikkatle düzenlenmesi gerekir çünkü aşırı demir vücuda zarar verebilir. Vücut, demiri almak, taşımak ve kontrol etmek için karmaşık mekanizmalar geliştirmiştir. İşte vücudun bu temel elementi nasıl yönettiğine dair bir genel bakış.

Demirin Alımı

Demir, öncelikle et, balık, tavuk, meyve, sebze, kuru fasulye, fındık ve tahıllar gibi besinlerden alınır. Demirin emilimi, ince bağırsağın üst kısmında bulunan hücrelerde gerçekleşir. Ancak demirin kana geçebilmesi için, bu hücrelerin hücre zarında bulunan spesifik bir protein olan ferroportinden geçmesi gerekir. Vücut, demirin ne kadarının bu hücrelerden geçip kan dolaşımına katılacağını titizlikle kontrol eder. ( Editor notu; Okuyup gecmeyin, bu hücreler bunun oranını nereden biliyor ? Yahu Nasil olurda bu hücreler bunu bilebilir ? Tesadüfler Boyle bir bilgiyi saglamis olabilirim ? Hadi varsayalım ki saglamis olsun, peki o hücre olunca yerine yeni üretilen nereden biliyor ? Hiç dusunmeyecekmisiniz ?)

Hepcidin ve Ferroportin: Demir Düzenleme Mekanizmaları

Vücutta demir seviyelerini düzenlemek için karaciğer tarafından üretilen bir hormon olan hepcidin kritik bir rol oynar. Hepcidin, demirin kana geçişini kontrol ederek ferroportin adlı proteine bağlanır ve bu proteinin demiri hücrelerden dışarıya taşımasını engeller. Karaciğer, kendi demir seviyelerini tespit ederek hepcidin üretimini buna göre ayarlar. Karaciğerin demir depoları yüksekse, daha fazla hepcidin salgılar, bu da ferroportin aracılığıyla demirin kana geçişini engeller. Tam tersi olarak, karaciğerin demir depoları düşükse, daha az hepcidin salgılar, bu da daha fazla demirin kana geçmesine olanak tanır.

Ferroportin nedeniyle bağırsak hücrelerinde kalan demir, bu hücrelerin zamanla ölmesi ve dökülmesiyle vücuttan atılır.

Transferrin: Kan Dolaşımında Demir Taşıma

 

Demir kan dolaşımına geçtiğinde serbestçe hareket edemez. Taşınması için karaciğer tarafından üretilen özel bir protein olan transferrine ihtiyaç vardır. Transferrin, demiri taşıyarak çeşitli dokulara, özellikle de kemik iliğine, taşır. Kemik iliği, kırmızı kan hücrelerinin üretildiği yerdir ve bu hücrelerin hemoglobin üretmek için büyük miktarda demire ihtiyacı vardır. Karaciğer, demir seviyelerine göre transferrin üretimini ayarlar; eğer karaciğerde fazla demir varsa, daha az transferrin üretilir, demir seviyesi düşükse daha fazla transferrin üretilir.

Vücut hücrelerinin yüzeyinde transferrin için özel reseptörler bulunur. Bu reseptörler, transferrin ile taşıdığı demiri hücreye alır. Hücrenin içinde depolanan demir miktarı, transferrin reseptörlerinin sayısını ters orantılı olarak etkiler. Demir depoları düşük olan hücreler daha fazla transferrin reseptörüne sahipken, demir depoları yüksek olan hücreler daha az reseptöre sahip olur, böylece aşırı demir alımı engellenir. ( Editor Notu; Demis düzeyi düşük ise sensor sayısı yüksek tutuluyor ama yüksek ise bu kez az tutuluyor, oraya bir sensor sokmak muhendislik kurumunun su an dahi hayal edemeyeceği bir şey iken bu sensörlerin hem ne kadar demir ihtiyacı oldugunu bilmesi hemde ona gore aksiyon alması bunun arkasında ki yaratıcı gucu göstermezmi ? Hiç dusunmeyecekmisiniz ?)

Kemik iliğindeki kırmızı kan hücresi öncülleri, demiri alıp hemoglobin yapmak için en fazla transferrin reseptörüne sahip hücrelerdir, bu sayede onlara gereken demir sağlanır. 

 

Insan vücudu dogadaki elementleri, mineralleri, vitaminleri ve proteinleri kendine besin olarak kullanmaktadır. Tek tek hesaplandiginda 1000 den fazla madde olarak sayılabilecek bu maddelerden sadece demir elementi ihtiyaçtan fazla yada eksik alindiginda neler yaşanabileceğini yaz boyunca okudunuz, gordunuz. Peki bunların oranını kontrol eden son derece hassas sistemler Nasil var olmuştur hiç dusundunuz mu ? Size tum malzemeleri verilmiş bir mutfakta vaktinizi tüketiyorsunuz peki hacmi düşünmeyeceksiniz bu malzemeler, tencereler, Bicaklar, ocak Ates tuz meyveler ve sebzeler nereden Nasil ve niçin geldi diye ?

Demir Eksikliği ve Demir Yüklemesi

Demir eksikliği, kansızlık gibi bir duruma yol açabilir. Kansızlık, kanın dokulara yeterli oksijen taşıyamaması durumudur. Genellikle kronik kan kaybı veya yetersiz beslenme nedeniyle meydana gelir. Demir eksikliği anemisinin ileri seviyelerinde, oksijen taşıma kapasitesinin büyük ölçüde azalması nedeniyle zayıflık, baş dönmesi ve nefes darlığı gibi semptomlar görülebilir. Bu durum, demir takviyeleriyle tedavi edilebilir ve genellikle altta yatan nedenler tespit edilip tedavi edilebilir.

Aksine, demir aşırı yüklemesi, vücutta aşırı demir birikmesi durumudur ve genellikle kalıtsal hemokromatoz gibi genetik hastalıklar nedeniyle ortaya çıkar. Bu durum, hepcidin veya ferroportin proteininin işlev bozukluğuna yol açarak bağırsaktan aşırı demir alımına sebep olur. Aşırı demir hücrelere zarar verir ve hücre ölümüne yolaçabilir. Bu da karaciğer, pankreas, kalp ve kısırlık gibi organ hasarlarına yol açabilir. Demir aşırı yüklemesinin ana tedavisi, kan alınarak demir seviyelerinin düzenli olarak düşürülmesidir. ( Editor notu; Ege Yüce Allah vücudunuzda demir seviyelerinin oranların doğru ölçen sensörler yaratmasaydı bu kez siz fazla demir aldiginiz icin çok hasta olabilirdiniz. Bu hastaligin tedavisi icin düzenli olarak her hafta kan vermeye gittiğinizi hayal edin ve bunu tum bir ömüre yayin, düşünsenize yüzlerce farklı mineral, onlarca vitamin vb tum besin ve elementler icin ayni seyi tekrar ettiginizi varsayin. Daha hayal ederken hayata dair tadınız tuzunuz kaçtı degil mi ? Neyseki bu durum sadece genetik olarak demniiri fazla depolayan insanlarda gorulur ve insanların demir depolarında özel olarak yaratılan sensor gayet iyi Calisir. Peki siz bugüne kadar hiç bu afiyet durumunuz hakkında dusundunuzmu ? Yaratan sizi neden yarattı, sağlık ve hastalık neden var? Ya vucutlarimizi daha zayif yaratsaydı. Akli başında bir insan bunlar hakkında düşünürler ve yaraticisina Nasil ulaşabileceği hakkında kafa yorar.)

Antik Zamanlarda Demir Düzenlemesi

Antik insan, modern tıbbi bilgi ve araçlardan yoksun olarak, hayatta kalabilmek için doğru miktarda demir denetimini sağlamak zorunda kalmıştı. Demir, yeterli hemoglobin üretimi ve oksijen taşıması için gerekli olsa da, modern tedavi ve tanı olanakları olmadan demir eksikliği veya aşırı yüklemesi gibi tehlikelerle karşı karşıya kalıyorlardı.

Sonuç

Vücudun oksijen taşıma işlevi ve hemoglobin üretimi için gerekli demir seviyelerini düzenleme becerisi son derece sofistike bir sistemin göstergesidir. Demir alımından hepcidin ve ferroportin yoluyla düzenlenmesine, transferrin aracılığıyla taşınmasına kadar her bileşen, demir seviyelerinin güvenli ve işlevsel bir seviyede tutulmasını sağlamak için kritik bir rol oynar. Bu sistemin karmaşıklığı, rastgele evrimsel süreçlerle ortaya çıkmış olamayacağına işaret etmektedir. Bunun yerine, insan vücudunun gelişiminde akıllı bir tasarım olabileceğini düşündürmektedir. Oksijenin hücrelere nasıl ulaştığı konusunda tam bir anlayışa sahip olabilmek için ise kardiyovasküler sistemi incelemek gerekecektir; bu sistem de oksijenin düzgün bir şekilde dağıtılabilmesi için kendi zorluklarını aşmak durumundadır.

Paylaş:

Yazar: MuratS

Gezgin, Allah aşığı, varlık bilim genel ilgi alanı- Bilim Yazarı

İlgini Çekebilir

Vücutlarımız Nasil Calisir ? Tesadüf Degil 11

Editor Notu ;   Bilimsel araştırmalarla, doğa yasalarının derinliklerine inmeye ve yaşamın karmaşık işleyişini anlamaya …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir