Ukrayna’da Neden Savaş Oldu

Son üç aydır gündemi bir hayli meşgul eden Ukrayna krizi sonunda Rusya’nın işgale yönelmesiyle savasa evrildi. Savaşı genel olarak Türk televizyonlarından takip eden izleyiciler genel olarak yanlış bilgilendirilmekte, günün sonunda dünyadan kopuk, gerçekçi olmayan bilgileri doğru zannetmektedirler. Yanlışın doğru zannedilmesi ise zincirleme olarak pek çok şeye orta uzun vadede zarar vermektedir. Yanlış bilgilerden sadece Ukrayna diye bir milletin olmadığı, onlarında aslında Rus olduğu gibi yanlış bir bilgi yarın öbür gün bürokraside çeşitli kademelerde bulunacak bir gencin yanlış bir yerde yanlış bir zamanda bu yanlış argüman marifetiyle Ukrayna milletinin damarına basması mümkün olabilir ve buda pekala Türkiye ve Türk vatandaşlarının menfaatlerine zarar verebilir. Doğru bilgi önemlidir, neyi nerede nasıl konuşacağımızı bilmemiz nasıl önemliyse doğruyu bilmemiz ve kendimizi o şekilde konumlandırmamızda aynı şekilde önemlidir.

 

2019 yılında bitirdiğim yüksek lisans tezimde[1] Ukrayna ve Rusya arasındaki tarihi süreçten tutunda iki milletin kendi arasındaki tarihi çatışmalara, SSCB dönemi ilişkilere, Çernobil faciasından bağımsızlığa ve nihayetinde geniş bir şekilde 2013-2014 Rus-Ukrayna politik çatışması ve devam eden süreçte Donbass bölgesi özelindeki gelişmeler ve bir tiyatroya dönüşen Minsk barış sürecine varıncaya kadar ben bu işi biliyorum diyenin dahi almak isteyeceği  pek çok bilgiye yer verdim. Tezi okuyamam ama sen neler oluyor anlat diyenler için bir kaç sayfada durumu özetlemeye çalışalım.

 

Ukrayna-Rusya Ortak Tarihi

 

Ukrayna kelime anlamı itibariyle sınır anlamına gelmektedir. Tarih boyunca Rusya için doğal bir sınır görevi görmesi nedeniyle zaman içinde bu isim oturmuş ve şimdide Ukrayna devletin, orada yaşayan Slav halkı da Ukraynalı olarak isimlendirilmiştir.[2] Ukrayna’nın bir millet olma süreci ise 1500 lü yılları göstermektedir ki bu tarihler aslında Rusya ile benzer tarihlerde millet bilincinin oluştuğunu göstermektedir. Putin’in 22 şubat tarihinde söylediği naklen yalan olan Ukrayna diye bir millet yoktur ifadesi de yalan değil külliyen yalandır yanlış demiyorum çünkü Putin seviyesinde bir kişi bunun doğru olmadığını zaten son derece iyi bilmektedir. Ukrayna ismi ilk kullanılmaya başlandığı tarihten itibaren Rusya ile Polonya-Litvanya ve yer yer Türkiye arasında bir mücadeleye dönmüştür. Hem Polonya’nın hem Türkiye’nin yaptığı devasa hatalar nedeniyle 1667 yılından itibaren Ukrayna fiilen ve ruhen iki kısma bölünmüştür. Doğu tarafı Rusya etkisine girmiştir Batı tarafı ise Polonya. Bu süreç 1900’lü yıllara kadar böyle sürmüş bu yıllarda Ukrayna milliyetçiliği zirve yapmış ama Rusya’nın etkisi artmıştır. Ardından başlayan Sovyetler Birliği sürecinde özellikle Stalin döneminde yaşanan ”Holodomor”[3] yani insan eliyle soykırım Ukrayna’lıları derinden etkilemiş ve içlerinde taşıdıkları Rus nefretinin pik yapmasına neden olmuştur. Bağımsızlıktan sonra Rusya’nın müdahaleleri, Holodomor büyük kıtlık süreci vb. etkenler Ukraynalıların zihninde devasa travmalara neden olmuş ve günün sonunda Ukrayna’da Rusya nefreti kurumsallaşmıştır tabi bunun harekete geçirilmesi ve Rusya karşıtlığının tüm ulusa politik bir şekilde yansıması içinde izlenilmesi gereken politikalar ve onu uygulayacak dış güçler gereklidir işte tam bu noktada batılı ülkeler devreye girmektedir.

 

2013-2014 Maidan Süreci ve Donbass

 

Ukrayna’yı Rusyanın elinden koparmak ve AB’nin Doğu Ortaklığı projesine katmak için yapılan girişimler dönemin devlet başkanı Igor Yanukovich tarafından son dakikaya kadar oyalanıp ardından reddedilince başkent Kiev’deki özgürlük meydanı Ukrayna milliyetçileri halktan pek çok kişinin katılımıyla doldu. Devam eden gösteriler neticesinde Yanukovich hükümeti düştü ve ülkeyi Ukrayna milletçileri yönetmeye başladı. Bunu takip süreçte Rusya Kırım ve Donbass’a ( Donbass ta gerçekleşen askeri eylemleri oranın halkının gerçekleştirmesi mümkün değildir. Rus özel kuvvetlerinin müdahelesini ve mücadelesini kabul etmek daha akla yatkındır) çeşitli müdahalelerde bulundu ve Ukrayna’nın Donetsk ve Lugansk şehirlerinde ayrılıkçı hareketler oluşturdu. Ardından bu ayrılıkçı hareketlerin bir tanesini Donetsk Halk Cumhuriyeti, diğerini ise Lugansk Halk Cumhuriyeti olarak isimlendirdi. Sonrasında kendi özel kuvvetlerinin domine ettiği saldırılarda Ukrayna ordusuna devasa kayıplar verdirdi ve Ukrayna’nın istikrarını bozdu. Ardından bozulan bu istikrarın düzelmesi için Minsk[4] görüşmelerini organize etmiştir ancak  Minsk süreci boyunca alınan hiçbir kararı uygulamamıştır.

Rusya ve Rusyanın organize ettiği ayrılıkçılar Ukrayna’nın istikrarına zarar vermek için yapabildikleri herşeyi yaptılar. Hatta o kadar ileri gittiler ki Malezya Havayollarına ait bir uçağı düşürüp zavallı 300 civarı insanı katlettiler.[5]

 

2015’ten bu yana gerilimin genel olarak stabil kaldığı Ukrayna’da genel denklemin değişmesinde en büyük pay ”Bayraktar” sihaları oldu. Ukrayna bu Sihaları almadan öncede Donbass’da operasyonlar yapıyordu ancak bu sihaların alımından itibaren bu operasyonlar meyve vermeye başladı ve Rusya yanlısı ayrılıkçıları ve dolayısıyla Rusyayı vurmaya başladı. Rusya’nın agresifleşmesi de  hem bu askeri başarısızlıklar hem de Ukrayna’nın Nato üyeliğine dair ciddi isteğini betimlemesinin ardından başlamıştır.

 

 

Rusya Ukrayna’nın NATO üyeliğini kendi varlığına karşı birinci dereceden bir risk olarak gördüğü için Ukrayna’nın bağımsız pozisyonunu koruması gerektiği doktrinine sahiptir. Bununla birlikte SSCB dağılırken Rusya’ya NATO tarafından doğuya doğru genişlemeyeceğine dair garanti verilmiştir ancak bu sözler tutulmamıştır. Tutulmayan bu sözler, siyasi ve diplomatik gelenekten uzak Ukrayna hükümetinin basiretsiz politikaları ve nihayetinde Batının Ukrayna’yı bir deneme tahtasına döndürmesi yaklaşık 40 milyon nüfuslu koca bir ülkenin savaş alanı haline gelmesine neden olmuştur.

 

Genel olarak Rusya-Ukrayna çatışmasının hikayesi budur. Rusya’nın temel savunma doktrininin bel kemiğini oluşturduğu için Ukrayna’yı bırakması mümkün değildir. Bu savaşı Ukrayna’nın kazanma şansıda mevcut değildir. Ukrayna’nın bağımsız  batı ile Rusya arasında bir konumlanma içinde olması olabilecek en akıllı hareket olacaktır.

 

 

[1] http://nek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/ET001648.pdf Erişim Tarihi; 26/02/2022

[2] http://nek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/ET001648.pdf Sayfa 1 Erişim Tarihi 26/02/2022

[3] http://nek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/ET001648.pdf Erişim Tarihi; 26/02/2022

[4] Minsk Belarusun başkentidir ve Rusyanın Avrupadaki uydusudur.

[5] https://www.mynet.com/ukraynada-dusurulen-malezya-ucagi-110104146794 Erişim Tarihi; 26/02/2022

Paylaş:

Yazar: MuratS

Gezgin, Allah aşığı, varlık bilim genel ilgi alanı- Bilim Yazarı

İlgini Çekebilir

Hücre Bir Fabrika Degildir, Ondan Çok Daha Fazlasidir

”Hücre bir makine gibidir”, ”hücre çok gelişmiş bir fabrika gibidir” vb. pek çok benzetmeyi konuyla …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir