Tesadüfi Süreçler Bilgiyi Üretebilirmi ?

Tesadüfle organizasyonu  nasıl ayırırsınız ? Birşeyin tesadüfen yada bir başka değişle rastgelemi olduğunu ayırmanın en iyi yolu nedir ?

Cevapları tahmin etmek zor değil,tabiki sürecin,maddenin yada organizasyonun bilgi içerip içermediğine bakarak.Peki bunu nasıl anlarız ? Çok basit bir cevabı var ve bir örnekle gayet iyi anlatılabilir…

Ünlü doğa bilimcisi ve Allah adamı William paleyin ünlü örneği ile tabiki;  Paleye göre ormanda yürürken ayağımız yere takılsa ve düşsek ,düştüğümüz yerdede bir saat bulsak bunun tasarlandığını kolaylıkla anlayabiliriz peki ayağımızın takıldığı taşın konumu içinde aynı yorumu yapabilirmiyiz ? Çok yüksek olasılıkla o taş rastgele süreçler sonunda son şeklini aldı ve yine aynı süreçler eşliğinde o anki konumuna ulaştı.

Peki kendimiz için yada anthropic principle için bu testi kullansak sonuç ne olur ? Biliyorum neler düşündüğünüzü ”bundan basit ne olabilirki” diye hayıflanmış ve beni kınamış olabilirsiniz ancak şu anda size aptalca gelen bu düşünceye onbinlerce insan tereddütsüz inanıyor evet tesadüfi şartların ilk hücreyi ürettiğine ve aslında daha öncesinde insancı ilkeleri gezegene hakim kıldığına,gözünüzün ,bağırsağınızın yada diğer komplek organınızın tesadüfi süreçler sonucunda bugünkü yeteneklerini kazandığına.Aslında sorun bir inanç problemi çağımızın en etkili yobazları maalesef ateistlerdir kendi vicdanlarıda çoğu zaman kabul etmesine rağmen körü körüne bir inançla inançlarını korumaya devam ederler.

Bu inançlardan en büyüğü evrimsel süreçlerin aslında yenilik üretemeyeceğinin bilinmesine rağmen bu inancın sürdürülmesidir.Ama son zamanlarda belçikada yayınlanan bir çalışma  http://www.ugent.be/en/news/bulletin/prehistoric-dna.htm  durumun değişebileceğini iddia ediyordu,açıkçası umud vaadediyordu.Aslında bu makale teşbihte hata olmazsa modern sentetik teoriyi (Evrim teorisinin son hali )kurtarıyordu makalenin yazarlarının teorik iddialarına göre.Makale bir yere kitlenerek okuyucunun ilgisini en önemli konuya çekerek başlıyor yazıya.

 ”Darwinin teorisindeki en büyük problem yeni kompleks yapıların nasıl oluştuğu ile alakalıdır”

Evet bu gayet anlaşılır bir problem ve modern sentetik teorinin en yumuşak karnı.Makalenin yazarları makale boyunca hiçbir yerde keşfettikleri bir yenilikten bahsetmiyorlar,halbuki başlık çok iddialı idi.Makaleyi baştan sona okuduğunuzda en nihayetinde yazarlar birkaç yeni kabiliyetten bahsediyorlar bazı enzimler tarafından gerçekleştirilen.Onlar açıkça şunu itiraf etmek zorunda kalıyorlar ”Atasal enzimlerden evrimleşen birkaç enzimin hücre için maksimum verimi verdiğini gördük” (vurgular bana ait)

Makalenin en can alıcı yeri ise sanırım şurası ”Kopyalama öncesi ancmals enzimi zaten fonksiyonel ve bazı değişik aktiviteleri yapabilecek kabiliyete sahipti”Yani makalenin sahipleri makalenin başlığının aksine şunu kabul etmiş oluyorlar.Evrim bazı ayarlamalar yapabilir genler üzerinde ancak bilgi her zaman bilgiden gelir.Bu düzenlemeyi elinizdeki salatalık ile yapabileceğiniz salata çeşitleri gibi düşünebilirsiniz,peki salatalık nasıl var oldu? Rastgele mutasyonlar eşliğinde doğal seleksiyonmu ?

Bilginin kaynağı nedir ? ve insanoğlu olarak neden entellektüeliz ?

Tur süresi 42 . Yoksa hileli-bir düzen mi kurmak istiyorlar? Fakat (asıl) ‘o inkar edenler hileli-düzene düşecek olanlardır.

Paylaş:

Yazar: MuratS

Gezgin, Allah aşığı, varlık bilim genel ilgi alanı- Bilim Yazarı

İlgini Çekebilir

Hücre Bir Fabrika Degildir, Ondan Çok Daha Fazlasidir

”Hücre bir makine gibidir”, ”hücre çok gelişmiş bir fabrika gibidir” vb. pek çok benzetmeyi konuyla …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir