Insan icinde olduğu nimet ortamında kendini hazır halde bulduğu icin bu nimetleri sanki kendisine zaten verilmesi gereken, zaten olması gereken, olması halini normal bulan bir psikoloji içerisinde ömrünü sürdürmektedir. Halbuki bu nimetlerin, kendisine nasıl ve neden verildiği uzerine kafa yorabilmesi icin bilinç verilmiş ve en onemli tefekkür halini tetiklemesi icinde olumu ve olumun korkusunu vermiştir.
Bu yazıda insanin çokta uzerine egilmedigi, duyduğunda ” Ya hakikaten acayip bir şey” dediği ancak diliyle ikrar ettigi bu durumun hakkini eliyle vermediği bir baska nimet Anne sütünden bahsedeceğiz. Bu inanılmaz nimet olmasaydı muhtemelen insan medeniyeti olmayacaktı diyebiliriz çünkü anne sutu olmaksızın bir cocuk ya yasayamaz yada yasasa dahi pek çok sağlık sorunu ile bogusacagindan insan medeniyeti asla bugünkü noktaya erisemeyecekti.
Gelin bu nimete bakalim
Simdi Rabbinizin Hangi Nimetlerini Yalanlayabilirsiniz (3)
Gelişen tıp ve artan teknolojik imkanlara rağmen, bebekler için dünyada anne sütünün yerini tutabilecek hiçbir besin maddesi olmadığı gibi, bebekler için en sağlıklı ve en ucuz gıda yine anne sütüdür.
Uzmanlar, sağlıklı bir beden için her bebeğin mutlaka ilk altı ay sadece anne sütü ile beslenmesi gerektiğine dikkati çekiyorlar. Çünkü rahmet mucizesi bir gıda olan anne sütü, bebeğin ihtiyaçlarına göre muhtevası sürekli değiştirilerek yenileniyor. Ayrıca anne sütü, yenidoğanda büyüme ve gelişme için gerekli olan tüm sıvı, enerji ve besin ögelerini barındıran, biyoyararlılığı yüksek, sindirimi kolay harika bir besindir.
Anne sütü, zeka geriliğini önlüyor
ABD’de Lexington Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada anne sütü içen bebeklerin zeka gelişiminin içmeyenlere göre daha fazla olduğu tespit edildi. Kentucky Üniversitesi uzmanları, anne sütüyle beslenen bebeklerin IQ’larının biberonla beslenen bebeklere oranla 5 puan daha fazla olduğunu belirlediler.
Bu 5 puanlık artışa %40 oranında anne-bebek arasındaki yakınlığın, %60 oranında ise tek başına anne sütünün besleyici değerinin sebep olduğu tespit edildi. Yani anne sütü, hem maddi hem de manevi çok ciddi faydası olan büyük bir nimet.
Her canlının sütünün kendisine ve bebeğine özel yaratılması anne sütünü benzersiz bir besin maddesi yapıyor. Bebeği yaratan Allah (cc), herşeyi kuşatan rahmeti ve ilmiyle, bebeğin o anda ihtiyaç duyduğu tüm maddeleri kendi annesinin sütünde yaratmaktadır. Ayrıca Âlemlerin Rabbi büyük bir nimeti olan anne sütünün muhtevasını, bebeğin sürekli değişen ihtiyaçlarına eşzamanlı olarak sürekli değiştirir ve yeniler. Yani, anne sütünün sabah saatlerindeki bileşimi akşamüzeri bileşiminden, bebeğin birinci ayındaki bileşimi yedinci ayınkinden çok farklıdır.
Bebek ölümlerine çare anne sütü
Bebeklerin ilk 6 ayda sadece anne sütü ile beslenmesi, beş yaş öncesi ölümlerin azaltılması için de en etkili yöntem olarak gösteriliyor. İlk altı ay sonrası ek gıdalara başlanması ve her iki dönemde yeterli-dengeli beslenmenin sağlanmasıyla beş yaş altındaki her 5 bebekten birinin yaşamını kurtarmanın mümkün olduğu ifade ediliyor.
Araştırmalar bebekleri ilk 6 ay yalnızca anne sütü ile beslemenin dünyada %40’ın altında olduğunu gösteriyor. 2008 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması sonuçlarıyla da her 10 bebekten 4’ünün sadece anne sütü ile beslendiği tespit edilmiş.
Anne sütünün özellikleri
Anne sütü, bebeğin ilk altı ayda ihtiyacı olan protein, yağ, demir, vitamin gibi her türlü besin maddesini içerecek şekilde, her zaman muhtevası yenilenerek yaratılmaktadır.
Anne sütüne hazmı kolay bir özellik verildiği için ideal bir besin maddesidir.
Anne sütü, daima taze, temiz ve bebeğe vermek üzere hazırdır. Kaynatılması da gerekmez.
Doğumdan sonra ilk 5 günde salgılanan süte kolostrum denir. Kolostrumda, olgun (mature) süte oranla daha fazla yaratılan antienfektif öğeler, A vitamini, sodyum ve çinko, bebeği dünyaya geldiği ilk günlerinde enfeksiyonlardan korumaktadır. Ayrıca bebeğin Rabbi bu özel nimeti olan kolostrum ile yenidoğanı dış ortamdan gelen zararlı mikroorganizmalara karşı da korur. Daha sonra kolostruma 5-10 gün arasında geçiş sütü şekli verilerek, 3. haftadan sonra olgun (mature) süt yapılır.
Anne sütü, tam da bebeğin hassas ve halen gelişmekte olan sindirim sistemi için yaratılır. Anne sütündeki protein ve yağ, inek sütündeki protein ve yağa göre daha rahat sindirilebilir. Bundan dolayıdır ki, anne sütü ile beslenen bebeklerde ishal veya kabızlık gibi problemler hemen hiç görülmez.
Bir de anne sütünün tuz ve protein içeriği, inek sütüne göre daha azdır, bunun sebebi de yenidoğanın gelişmekte olan böbreğine daha çok yük bindirmemektir.
Hem gıda, hem ilaç
Yarattıklarının her ihtiyacını karşılayan ve onları koruyan Allah, anne sütünün içine eklediği koruyucu maddelerle o zayıf mahluku olan bebeği enfeksiyonlardan korur. Anne sütüyle bebeği çeşitli hastalıklardan koruyan antikorları bebeğe vererek, onun bağışıklık sistemini de güçlendirir. Böylece anne sütü ile beslenen bebeklerde kulak iltihabı, soğuk algınlığı gibi hastalıklar daha az görüldüğü gibi, hastaneye yatmayı gerektirecek mikrobik hastalıklar da bu bebeklerde pek olmaz.
Ayrıca anne sütünün bebeği obeziteden koruduğuna ilişkin araştırma verileri de vardır.
Anne sütü bebeğe psikolojik rahatlama ve destek de sağlar. Anne ile emzirdiği bebeği arasındaki ilişkinin, anne sütü ile beslenmeyen bebeklere oranla daha kuvvetli olduğu tespit edilmiştir. Çünkü bebeğin emzirilmesi sırasında anne ile bebek arasında özel bir bağ kurulur. Bu ise bebeğin psikolojik gelişimine çok olumlu katkıda bulunur.
Bir rahmet mucizesi olan anne sütü ile beslenen bebeklerde ileri yaşlarda alerji, kanser, multil skleroz, ateroksleroz vb. hastalıklara daha az rastlanmaktadır. Emziren annelerde ise meme kanseri, yumurtalık kanseri, osteoproz ve anemi gibi rahatsızlıklar daha az görülmektedir. Demek ki Âlemler Rabbinin bu özel nimetinden faydalanmak için tüm anneler bebeklerini emzirmelidir.
Anne sütü aile için en ekonomik gıdadır
Anne sütü, hem bebek hem de anne için, başta beslenme olmak üzere, sağlık, gelişim, psikolojik, sosyal ve ekonomik yönden pekçok yararları olan büyük bir nimettir.
Anne sütünün her ihtiyaç duyulduğunda hazır bulunduğu ve bebek için ideal sıcaklıkta olduğu düşünüldüğünde ve hazır mamalar ile karşılaştırıldığında ne kadar ekonomik ve pratik oluğu daha iyi anlaşılmaktadır. Böylece aile bütçesine her bakımdan pekçok olumlu katkıda bulunan bir nimettir.
Ne diyelim; bizleri bu güzel dünyasında böyle güzel nimetleriyle besleyen Rabbimize ne kadar şükretsek azdır.
*****
Bunlara Dikkat
Bedenen çok hassas ve zayıf olan bebeklere bir yaşından önce bazı gıdalar verilmemelidir. Onlardan bazıları şunlardır:
İnek sütü: Alerji, kabızlık ve demir eksikliğine yol açabiliyor.
Yumurta akı: Alerjiye neden olabiliyor.
Kakao, çikolata ve çilek: Alerjik reaksiyon oluşturabilir.
Şarküteri ürünleri: Aşırı tuz ve nitrat içerdikleri için kalp damar ve böbrek hastalıklarına zemin hazırlayabilir.
Kuruyemiş gibi sert taneli ürünler: Nefes borusuna kaçma riski vardır.
Bal: Kabızlık, emme ve yutma güçlüğü, solunum durması, kas zayıflığı gibi belirtilerle ortaya çıkan ve ölüme neden olabilen botulizm hastalığına yol açabiliyor.
Goruldugu uzere tamda ihtiyaclarimiza ozel olarak yaratilmis bulunan bu gıda icin ne anne nede bebeği bir planlama ve üretim aşaması gerçekleşmemiştir. Anne hamilelik ve dogum surecini takiben göğüslerindeki sutu hazır halde Bulmus ve bebekte doğar doğmaz onu emebilecegi, agiza sindirebileceği mideye vb sahip olarak dünyaya gelmiştir. Aslında bu süreçte insan otomatik bir konfor sureci yaşamaktadır. Insandan bu süreçte istenen şey verilen bilincin hakkini verip yaraticisini tanıması ve tüm sevgisini ve korkusunu ona yonlendirmesidir.
Rabbin yalnız kendisine kulluk etmenizi ve ana-babaya iyilik yapmanızı kesin olarak emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlılık çağına erişirlerse sakın onlara “Öf!” bile deme, onları azarlama, onlara gönül alıcı tatlı ve güzel söz söyle! Esra 23