Omrunun bir noktasında konu ile alakalı olsun yada olmasın herhangi bir kisinin sunu duymamış olma ihtimali yok ” Şempanzeler ile Insanlar yakin akrabalarıdır şempanzeler ile insanlar arasındaki genetik fark %1 civarındadır”
Bunu sanki yer cekimi kanunundaki kesinlik gibi kesinlik içeren cümleler ile bizlere verdiler, televizyonlarda radyolarda dinlettiler, ders kitaplarımıza bu bilgileri mutlak bilgiler ile soktular ve nihayetinde insanoğlunun cogu kendisini onemsiz, diğer hayvanlarda tureme bir baska hayvan olarak yorumlamaya başladı, insanoğlu bundan o derece etkilendiki adeta efsunlandı bir mantıklı bir sorgulama dahi yapmadan, kendi yaratilisindaki yaratilis kanitlarini ve diğer kanıtları önemsemeden bu iddiaları ortaya cikaranlarin boyunduruğuna girdi. Insanlar olanca cahillekleri ile Yüce Allahin varligini ve onun yaratiisini inkar ederek herseyin tesadüflere oluşturulduğuna inanmaya başladı ve sekülerizm yükseldi. Sonrasında tum seküler kanıtların hakkından bilim gelemez başladı ayni %1 Şempanze insan benzerligi yalanında oldugu gibi, asagida çevirisini yaptigimiz yazı seküler efsanelerin en popülerlerinden biri olan şempanze insan benzerliği yalanını haber ediyor ve verilen oranların gercek olmadigini gercek oranların %14.7 lerde oldugunu haberleştiriyor.
Gelin haberin detaylarına birlikte bakalim
Haberin orjinaline buradan ulaşabilirsiniz
“Şüphesiz benim namazım da, diğer ibadetlerim de, yaşamam da, ölümüm de hepsi Alemlerin Rabbi Allah içindir.” Enam 162
Insanlar ve Şempanzeler Arasinda %1 İlk Genetik Fark Yalani
Bilim insanı Casey Luskin’in üstün analizi sayesinde, evrim teorisinin bir başka ikonu daha çökmüştür. (bkz. buradaki, buradaki, buradaki ve buradaki çalışmalar.) Uzun süredir, insan ve şempanze DNA’sının yalnızca “%1 farklı” olduğu iddiası o kadar yaygın bir şekilde dile getirilmiştir ki, gerçeğin ortaya çıkması şok edici olmuştur. Nature dergisinde yayımlanan çığır açıcı bir çalışmanın Ek Veriler bölümünde, akademik bir dille ifade edilen gerçek, bu farkın aslında yaklaşık %14,9 olduğudur.
Ancak bunun ne anlama geldiğini düşünün. Bir hayvanat bahçesini ziyaret eden herkes, %1 efsanesinin, insanın istisnai statüsünü zayıflatmak amacıyla uydurulmuş sahte bir istatistik olduğundan şüphelenmiştir. Bilim medyası ve eğitimindeki ateistler, insanın istisnai konumundan nefret ederler. Açıkçası, insanlar ve şempanzeler arasındaki fark, %1’den çok daha fazladır. Ancak… bu fark, %14,9’dan da çok daha büyüktür. Aksi takdirde, en azından birkaç hayvanat bahçesinde şempanze ve insanın rolleri tersine çevrilmiş olurdu; şempanzeler tarafından tasarlanmış özel insan “ortamlarında” bizi gözlemleyip tartışıyor olurlardı. Gerçekte ise, hiçbir hayvanat bahçesinde şempanzeler bakıcı değildir.
%14,9 rakamını sorgulamıyorum—yalnızca, protein kodlayan DNA’nın (salt maddi ortam ve hücredeki ilişkili yapılar) asla hikâyenin tamamını anlatmadığını hatırlatıyorum. Yalnızca DNA, insan ve şempanze arasındaki uçurumu açıklamakta son derece yetersiz kalmaktadır. Bu salt maddi genom miti de, Richard Sternberg, Michael Levin, Brian Miller, Günter Bechly ve diğer bilim insanlarının da fark ettiği üzere, çökmektedir: Maddi ortamın ötesinde, karmaşık ve bilgi içeren desenlerin kaynağı—daha iyi bir terim bulunamadığı için—Darwinci evrimin erişemeyeceği, maddi olmayan fikirlerin “Platonik uzamı” olarak adlandırılabilecek bir alandadır. Dr. Bechly, bunları Tanrı’nın zihnindeki fikirler olarak tanımlamıştır.
Bu, özellikle Dr. Sternberg’in araştırmalarını belgeleyen yeni kitabımın konusudur: Platon’un İntikamı: Maddi Olmayan Genomun Yeni Bilimi. Bu arada, aşağıdaki görsel, Smithsonian Enstitüsü Ulusal Doğa Tarihi Müzesi’ne aittir—ki Sternberg, yalnızca akıllı tasarım lehinde bir makale editörlüğü yaptığı için, üstleri ve meslektaşları tarafından bir sapkın gibi takibata uğramıştır. Bu hikâye de kitapta anlatılmaktadır.