Evrim İçin Daha Fazla Kambriyen Sorunu

Evolution News sitesinde yayınlanan bu yazıda Kambriyen döneminde gerçekleşen muhteşem ve oldukça hızlı yaratılış eylemi için seküler evrim savunucularının hala nasıl çaresizlik içinde kaldıkları tek bir canlı üzerinden işlenmektedir.

 

Yazıda sadece yaşanılan çaresizlik değil ancak ona ek olarak evrimcilerin kendi fikirlerinin doğruluklarını savunmak adına bilimsel keşifleri kendi çıkarımlarına paralel olarak nasıl manipule ettikleri ve abarttıkları da kısmen işlenmektedir. Bilmeyenler için Kambriyen döneminden kısaca bahsedelim. Dünyanın içinden geçtiği tarihler jeolojik zaman dilimlerine ayrılmıştır. Bunlardan belki de en dikkat çekici olanı ise Kambriyen dönemidir.

 

Günümüzden yaklaşık 530-540 milyon yıl önce gerçekleştiği düşünülen bu yaratılış fenomeninde şu anda yeryüzünde gördüğümüz temel vücut planlarının neredeyse tamamı evrimsel zaman ölçeği temel alındığında bir göz açıp kapama kadar sayılabilecek bir dönemde ortaya çıkmıştır. Birbirlerinden inanılmaz derecede farklı olan vücut planlarının bu kadar hızlı bir şekilde yeryüzünde belirmiş olması ise sıkı imanlı seküler evrimcileri oldukça rahatsız etmiştir ancak teorilerine oldukça sıkı bir şekilde bağlı bu insanlar bu durumu açıklamak için akıl almaz iddialarda bulunmuşlardır.

 

Bunlardan bir tanesi yazıda da kısmen değinildiği gibi dünyaya çarpan bir asteroidin sözde evrimi çılgın boyutlarda hızlandırdığıdır.  Bu bir prensesin kurbağayı öpüp prense çevirmesinden binlerce kat daha inanılmazdır. Düşünün dünyaya dış uzaydan bir nesne çarpıyor ve buda çeşit çeşit kompleks canlıların ortaya çıkmasına neden oluyor!! Bir pastanenin camına taş atarsanız cam kırılır ve tezgahtaki böreklerin üstüne düşer. Herhangi bir şey üretemediği gibi o böreklerinde heba olmasına neden olur. Ayrıca yazıda bir giriş babında Ordovisyan dönem içinde kısmen bilgiler bulunmaktadır. Kambriyen dönemi için daha fazla bilgi almak için daha önce yayınladığım yazıya bakabilirsiniz.[1]

 

Diğer çeviri yazılar gibi bu yazıda aslına sadık kalarak genel bir özet babında çevrilmiştir. Varsa cümleleme veya çeviri  hataları şahsıma aittir orjinal yazıya değil. Orjinal yazıya Şu linkten ulaşabilirsiniz.

 

Yerin bitirdiklerinden, kendi nefislerinden ve daha bilmedikleri (varlıklardan) çifter çifter yaratan (Allah) tüm eksikliklerden münezzehtir. Yasin 36

 

 

 

 

Evrim İçin Daha Fazla Kambriyen Sancısı

 

Eğer yeni fosiller Darwin’in kuşkularını ve açmazlarını teorisinden kurtarmayı başarabilseydi o şimdiye kadar çoktan gösterilmiş olurdu. Ancak bunun yerine biz tam tersi bir durum görüyoruz. Birdenbire atalar olmaksızın ortaya çıkışlar ve akıllı tasarım[2].

 

 

Sendemi Bryozoa

 

Stephen Meyer[3] kitabında Kambriyen patlaması döneminde ortaya çıkan  filumları, yani temel vücut planlarını listelerken aslında  bir tane daha ekleyebilir ; Bryozoa ( Stephen Meyer Darwin’s Doubt) [4]

 

Daha önceleri Ectoprocta olarak anılan ancak şimdilerde tekrar Bryozoalar olarak anılmaya başlanan bu küçük canlılar koloniler halinde yaşamaktadırlar. Koloniler, yosunlar ile çok benzerlikler taşımaktadırlar,  isimleri olan Bryozoalardan da anlaşılabileceği üzere yosun hayvanlarıdırlar. 4 mm boyutuna kadar büyüyebilirler ve her biri ayrışmış ( Zooidler olarak yani bir koloni içerisinde farklılaşmış canlılardır) bir şekilde birbirlerinin üstüne birer doku benzeri yapı ile birbirlerine bağlanmışlardır enleri 3 feet kadar olabilmektedir. Zooidler koloni için pek çok faydalı iş görmektedirler; beslenme, savunma ve çoğalma. 5000 civarı türleri bilinmektedir bunlara ek olarak tuzlu ve tatlı sularda yaşayabilmektedirler, gel git havuzlarında ve okyanusların derinlerine giden akıntı yollarında yaşayabilmektedirler. Animal Fact Files Bryozoalar ile ilgili videolara[5] sahiptir.

 

Bryozoalar basit görünmektedirler ancak onlar seksüel üreme, çift cinsiyetlilik (Hermafroditism) ve tomurcuklanma yöntemi ile üreme kapasitesine sahiptirler. Küçük boyutlarına rağmen onlar bir sindirim sistemine ve hareket edebilen silyalara[6] sahiptirler. Uzun süre ilk olarak Ordovisyan dönemde görüldükleri düşünüldü (  Çin’de keşfedilen En eski fosil 485 milyon yıllık,) ama şimdilerde erken kambriyen denilen dönemde de görüldükleri teyit edidi. Nature News and Views dergisinden Andrej Ernst ve Mark A wilson şunu belirtmektedirler,

 ” Kambriyen döneminde en azından azda olsa Bryozoa fosili keşfedildi” [7]

Ancak şimdiye kadar şüpheli bir şekilde yoklardı neden şimdi ortaya çıktılar ?

Darwinci düşünme metodu ile Ernst and Wilson şöyle demektedirler

” Bryozoalar hali hazırda kompleks formlara sahiptirler ve uzun bir evrim geçmişine sahip olmuş olmalılar”.

Evrimciler tarafından bu durumu açıklamak için bazı moleküler çalışmalarda önerilmektedir.

Bu ortaya çıkışın şimdilerde en azından 35 milyon yıl daha önce  gerçekleştiğini ve moleküler saat kuramına göre ise bunun 44 milyon olmuş olabileceği düşünmektedirler. Ernst ve Wilson derginin ön sayfalarında birinde bu keşfi de kullanarak oldukça cüretkar bir iddiada bulunmaktadırlar ;

 

”  Zhang’in Nature’da gösterdiği gibi Avustralya ve Çin anakaralarında ki Kambriyen kayaçlarından toplanan fosiller su götürmez bir şekilde Bryozoadır. Bu kanıt, hayatın erken dönemlerindeki canlıların çeşitlenmesi konusundaki gizemlerden birini açıklamaktadır.”

 

Kendilerinden önce kendileriyle bağlantı kurulamayacak bir kaç oldukça değişik canlı hariç hemen hiçbir fosil kaydı bulunmaksızın oldukça hızlı adeta birden bire ortaya çıkan Kambriyen canlıları yeryüzünde yaşamın yüce Allah tarafından yaratıldığının en açık göstergesidir. Yaratılış için birden bire ortaya çıkıştan daha güçlü nasıl bir kanıt olabilir ki?
Yeryüzünde ne varsa hepsini sizin için yaratan, sonra semâya yönelip onları yedi kat gök olarak tastamam tanzîm eden O’dur. O, her şeyi hakkıyle bilendir. Bakara 29

 

Ve Şimdi Zor Kısım

 

Bu keşif nasıl oluyor da hayatın erken dönemdeki çeşitlenmesini açıklayabiliyor ? Bağımsız bir cinayet şüphelisi koyarak mı gizem çözülmektedir ? Bu gizemin çözülmesine yönelik olarak verdikleri tek yanıt erken kambriyen dönemlerindeki Bryozoa atalarının yumuşak vücutlara sahip olduğudur ancak Ordovisyan dönemi türlerinin çoğunluğu sert yapılı vücutlara sahip idiler ;

 

Zhang ve çalışma arkadaşlarının çalışması Bryozoaların erken dönem kambriyendeki  gizli kalmış evrim tarihlerinin oldukça  dikkat çekici olduğunu göstermiştir. Bununla birlikte pek çok araştırmacı bunu daha önceleri varsaymıştır ancak şu an güvenilir kanıtımız bulunmaktadır. Sert İskelet parçalarının olmayışı Bryozoaların neden daha öncelerde fosil kayıtlarında bulunamadığına yönelik şunları söylemektedirler;

”Şimdi bu atasal boşluk doldurulmuştur şimdi yapılması gereken erken kambriyen dönem ile ordovisyan dönem arasındaki boşlukları doldurmaktır.”

 

Sert kemik parçaları vücutların fosil olarak korunup korunamamasını etkileyebilir ancak onların kökenleri ile alakası yoktur. Yukarıdaki alıntıda zikredilen son soru aslında hikayenin en zor kısmıdır. Prof.  Meyer’in asli sorusu 8 yıldır aynı şekilde yankılanmaktadır;

20 yada daha fazla filum ve pek çok değişik vücut planının ortaya çıkmasına sebep olan bilgi nedir ve nereden gelmektedir ?

 

Bu Kambriyen dönemi Bryozoalar aslında basit değillerdir. İskelet yapıları hariç onlar dikkat çekici bir şekilde ordovisyan dönemi türlerine benzemektedirler. Yazarlar şu itirafta bulunmuşlardır ;

 

”Hali hazırda keşfedilen atalar Bryozoaların ataları olamaz çünkü onlar hali hazırda farklı grupların özelliklerini taşımaktadırlar. Aslında Bryozoaların son ortak ataları belirsiz kalmaya devam etmektedir”

 

Fosil örneklerinin fotoğrafları ve devam eden açıklamalar bunun farklı bir komplex vücut planı olduğunu göstermektedir. Başka filumlar ile alakası yoktur ve erken dönem kambriyen de ortaya çıkmıştır;

 

” Zooidlerin ( bir kolonide bağımsız yaşayan koloni üyeleri) fosillerde görülen petek benzeri bağlantıları onların üstün bir mimari ve  hiyerarşiye sahip olduğunu ve kompleksliğin Kambriyen radyasyonu boyunca kolonyal hayat ve evrimsel yenilikler (inovasyon) için oldukça önemli olduğunu göstermektedir.”

 

İnovasyon kelimesi yaratılış eylemi olmadan bu tip vakaları açıklamak için edebi bir süs kelimesidir. Aşağıdaki alıntının kendisi bu konuda daha net konuşmaktadır;

 

” İkinci dereceden fosfata maruz kalmış Güney Çin ve Güney Avustralya’nın alt kambriyen kayaçlarından elde edilmiş Bryozoa kabul edilen canlılar diğer kök grup çok hücreliler ile senkronize bir şekilde kambriyen radyasyonu süresince evrimleşmişlerdir”

 

Yukarıdaki alıntıyı düzeltmek gerekirse; Bu bir kambriyen evrimi değildir. Bu bir kambriyen patlamasıdır ve tümüyle fonksiyonel hayvanlar hiyerarşik vücut planları ile evrimi reddetmektedirler. Hiyerarşik sistemlere ancak zekice müdahaleler ve zeka öncülük edebilir.

 

Ordovisyan Darbesi

 

Ordovisyan dönem için konuşmak gerekirse oda bir patlama idi. Ordovisyan radyasyon Bryozoalar için denizin altında ki herşeyi kapsayan hızlı bir çeşitlenme olarak görülmüştür. Kopenhag üniversitesi şöyle demektedir ;

 

”469 milyon yıl önce ordovisyan olarak isimlendirilen  dönemde yeryüzündeki tüm denizler Trilobitler[8] Conodontslar[9] ve Brachiopoda türü canlılar ile dolmuş durumdaydı. Ancak birdenbire yeryüzü bugün aşina olduğumuz türden canlılar ile dolup taşmaya başlamıştır. Denizlerdeki biyoçeşitlilik bir kaç milyon içerisinde 4 kattan fazla yükselmişti. Aslında bu gezegenimizin tarihi içerisindeki en büyük canlı çeşitliliği artışı idi.”

 

Şimdi en can alıcı noktaya bakıyoruz; Bu bir asteroid yol açtığı bir patlamaydı yada değildi.[10] Daha önceleri evrimciler bunun bir asteroid çarpması nedeniyle gerçekleşmiş bir canlılık patlaması olduğunu düşünmüyorlardı yani deniz canlıları çeşitliliğinin olağanüstü bir şekilde artışı. Ama Kopenhag üniversitesinden uzmanlar şimdi daha iyi biliyorlar!! bunun sebebi iklim değişikliği idi;

 

” Bir asteroid,  biyoçeşitliliği arttırmak yerine aslında evrimin hızını kesmiş olmalıdır. Asteroidin  neden olduğu patlama neticesinde oluşan toz bulutu güneş ışıklarını kesmiş olmalı ve buda fotosentezin işleyişini ve bu şekilde canlıların yaşam koşullarına zarar vermiş ve  sekteye uğratmış olmalıdır.”[11]

 

Bu evrimciler Asteroid ihtimalini dışlamamakta ancak Ordovisyan dönemi evrimin kaynağı olarak görmemektedirler. Aksine bu asteroid olayının evrimin hızını yavaşlattığı görüşündedirler. Bu çok kötü çünkü evrimciler bu fenomeni açıklama için şimdi Asteroidli hikayeler uyduramayacaklar.

 

Yeni hikaye ise Milankoviç döngüsünün[12] gezegeni soğuttuğu ve global bir soğumanın da biyo çeşitlilikte bir patlamaya neden olduğudur. Bu iddiaya dair açıklama Rasmussen tarafından yapılmıştır [13]

 

” Orta Ordovisyan Astrokronolojisi Asteroidlerin buzullarda ayrışmaya neden olduğunu bunun da rasyasyonu arttırdığını söylemektedirler”

Hey, İklim değişikliği bugünlerde çok trend. Neden bunu Kambriyen patlamasında da denemeyelim ?  Biraz sıcaklık ekle, azıcık azalt; Kim bilir evrim bunlarla neler yapar ?!

Sünger Sinirleri

 

 

Önerinin gücü Max Koslov ve onun Nature dergisindeki uzmanlarını büyülemiş gibi görünüyor; Onlar süngerlerin öncül sinir sistemlerine sahip olduklarını hayal etmektedirler;

 

”İki hücrenin yakınlıkları ve genlerin ifade edilişleri kimyasal salgılanmasını sağlayabilir, araştırmacılar bu kolların neuroidlerin, koanositler ile iletişim kurmaya olanak verdiğini düşünmektedirler, böylelikle onlar su akımı sistemini dondurabilir ve herhangi bir moloz yada yabancı mikroptan sistemi kurtarabilir. Bununla birlikte sinir hücresi benzeri bu şeyler birer sinir hücresi değillerdir ve nöronların synapslar vasıtası ile iletişime girebildiğine dair bir işarette mevcut değildir. Çalışmanın yazarlarından Evrimci biyolog Jacob Musser bunun yerine bu tip hücrelerin sinir sisteminin kökenlerine yönelik öncül evrim üretimleri olduğunu savunmaktadır. Biz bir orta noktadayız aslında, bütün bağımsız şeyleri daha genel bir anlamda bir araya getirdiğimiz ancak hızlı sinaptik  bağlantı için bir araya getirdiğimiz bağlantılar olmaksızın”

 

Tartışmasız süngerler ilk kez yeryüzünde belirdikleri tarihlerden bu yana oldukça harikulade canlılardır.

 

”Bazı bilimadamları bu hücreleri sinir sisteminin öncüleri olarak görmenin ve göstermenin abartı olacağını söylemektedirler. Bu çok kışkırtıcı ancak oldukça sert bir şekilde kati diyor  California üniversitesinden Linda Holland. Bazı grupların tersi şeyler söylemesine rağmen hücresel iletişim sisteminin evrimin erken zamanlarında yada bir çok kez ortaya çıkmış olmasının kanıtlanmasının zor olduğunu da eklemektedir. Bunun yerine pek çok diğer organizma tek hücreli ökaryotlar dahil aynı sinaptik genlere sahiptirler demektedir Edmonton daki Alberta üniversitesinden deniz biyoloğu Sally Leys”

 

İşte tüm bu tartışmalar sürerken canlılıktaki yaratılışı inkar edenler için Kambriyen patlaması gizemli bir konu olarak kalmaya devam etmektedir.

 

 

 

 

 

[1] https://bilimvemedeniyet.com/yasamin-gercek-tarihi-evrim-mi-yaratilis-mi-fosiller-yaratilisi-gosteriyor-kambriyen-patlamasi-icin-evrimci-iddialar-5/

[2] Yazarın ve aslında bu yazıyı çevirdiğim ana yazının sahibi Discovery Enstitünün Akıllı Tasarım kelimesi ile kastettiği şey bilinçli yaratılıştır.

[3] https://stephencmeyer.org/

[4] https://www.amazon.com/Darwins-Doubt-Explosive-Origin-Intelligent/dp/0062071483

[5] https://www.youtube.com/watch?v=BZPAhm25tEU

[6] https://tr.wikipedia.org/wiki/Sil

[7] https://www.nature.com/articles/d41586-021-02874-z

[8] https://tr.wikipedia.org/wiki/Trilobitler

[9] https://tr.wikipedia.org/wiki/Konodont

[10] Evrimciler geçmişte ve kısmen günümüzde Kambriyen dönemi olağanüstü yaratılışı karşısında mucizevi iddialar ile günü kurtarabilmek adına bir asteoridin Dünyaya çarptığı ve sözde evrimi hızlandıracak gelişmelere neden olduğu iddiasına sahiptirler. Yazar burada buna vurgu yapmaktadır.

[11] Jan Audun Rasmusssen Kopenhag Üniversitesi araştırma görevlisi

[12] https://tr.wikipedia.org/wiki/Milankovi%C3%A7_d%C3%B6ng%C3%BCs%C3%BC

[13] https://www.nature.com/articles/s41467-021-26396-4

Paylaş:

Yazar: MuratS

Gezgin, Allah aşığı, varlık bilim genel ilgi alanı- Bilim Yazarı

İlgini Çekebilir

Hücre Bir Fabrika Degildir, Ondan Çok Daha Fazlasidir

”Hücre bir makine gibidir”, ”hücre çok gelişmiş bir fabrika gibidir” vb. pek çok benzetmeyi konuyla …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir