Richard Dawkins: Akilli Tasarım (Yaratilis) Bilimsel Bir Teoridir

David Klinghofer Evrim Haberleri ( Evolutin News) websitesindeki yazısında Akilli Tasarım- Yaratilis görüşlerinin bilimsel bir hipotez oldugunu savunurken bunun Dawkins tarafından dahi inkar edilemediğini anlatmış. Bildiginiz uzere evrimciler kendi dünya görüşlerini ve inanclarini bilimin uzerine boca edip rakip olarak görülebilecek karşıt görüşleri ise kendilerine sorun cikarmamasi icin bilimsel degil diyerek safisi bırakmaya calismaktadirlar. Boylelikle elde sadece bizim görüş var diğer baska bir görüş yok diyerek kendi inanclarini guvence altına kendilerince almaktadırlar. Ancak mızrak çuvala sigmamaktadir ve her ne kadar kendi seküler hegemonyalarına hala daha devam ediyor olsalarda artık kaleleri kendilerince dahi yıkılmaya baslanmistir. İşte bu yazı bununla alakalı bir yazıdır. Yazarımız açık bir sekilde Dünyanın yasayan en unlu ateisti sayılan Richard Dawkinsin Akilli Tasarim görüşlerini bilimsel bir hipotez olarak kabul etmeye basladigini göstermektedir.

 

Çünkü  yaratilisin kanıtları artık kelimelerle, bilimsel baskılarla ve seküler on kabuller ile baskılanamaz hale gelmiştir. Akil, zeka ve planlama yaratilisin ve yaratilmislarin hepsinin üstünde açık bir sekilde kendini göstermektedir. Zekanın olduğu yerde tesadüflerden bahsedebilirmiyiz ? Planın olduğu yerde rastlantılar neyi açıklayabilir ki ? Üstelik tesadüflerin gundelik hayatımızda ki karsiligi hemen hersey düzensizlik, kaos ve kaybedistir. Elinizdeki duvar boyalarını 13. kattan asagiya rastgele ama yavaş yavaş döktüğünüz de güzel bir nehir kenarı kis vakti koy evi çizmelerini beklermiyiz ? O yağlı boyadaki koy evi ki sadece renkli bir çizimden ibarettir. Organelleri, nefes alan bir akciğeri düşünen bir beyni yoktur. Yani yasayan herhangi bir şey ile alakası bile yoktur ve çok basittir yinede buna ragmen anlattigimiz turden bir seyin azıcık dahi olması ihtimali bile yoktur. O halde

 

Neden ayni seyin milyonlarca kat fazlası olan canliligin tesadüflerle oluştuğunu iddia eden adamlara saygi duyuyorsunuz ? Neden gun gibi aşikar olan yaratilisi gözlerimizle ve aklimiz ile idrak edip de Yüce Allaha teslim olmuyoruz….

 

14. Şüphesiz Rabbin, gözetlemededir.

15. İnsan ise; Rabbi onu deneyip de kendisine ikramda bulunduğunda, ona bol bol nimetler verdiğinde, “Rabbim bana ikram etti” der.

16. Ama onu deneyip rızkını daraltınca da, “Rabbim beni aşağıladı” der.

17. Hayır, hayır! Yetime ikram etmiyorsunuz.

18. Yoksulu yedirmek konusunda birbirinizi teşvik etmiyorsunuz.

19. Haram helâl demeden mirası alabildiğine yiyorsunuz.

20. Malı da pek çok seviyorsunuz.

21. Hayır, yeryüzü (kıyamet sarsıntısıyla) parça parça olup dağıldığı zaman,

22,23. Rabbinin buyruğu ve saf saf dizilmiş olarak melekler geldiği ve o gün cehennem getirildiği zaman, işte o gün insan (yaptıklarını birer birer) hatırlar. Fakat bu hatırlamanın ona nasıl faydası olacak!?

24. “Keşke bu hayatım için önceden bir şey yapsaydım” der.

25. Artık o gün, Allah’ın edeceği azabı kimse edemez.

26. Onun vuracağı bağı kimse vuramaz.

27. (Allah, şöyle der:) “Ey huzur içinde olan nefis!”

28. “Sen O’ndan razı, O da senden razı olarak Rabbine dön!”

29. “(İyi) kullarımın arasına gir.”

30. “Cennetime gir.

 

Richard Dawkins: Akilli Tasarım (Yaratilis) Bilimsel Bir Teoridir

 

Bunu yazarken, evrimsel biyolog Colin Wright X’te bir anket düzenledi. Şu soruyu sordu: “Akıllı Tasarım bilimsel bir hipotez midir?” Wright, Manhattan Enstitüsü’nde Üye ve Ateists for Liberty danışmanıdır. Biyolojik cinsiyetin bilimsel nesnelliğini savunduğu için eleştiriler almıştır. Ona, ateist biyolog Richard Dawkins gibi önemli bir figürün bile kozmik bir tasarımcı fikrini “bilimsel bir hipotez” olarak gördüğünü—ancak Dawkins’in yanlış olduğunu düşündüğünü—söylemenin değerli olabileceğini düşündüm.

İntihar Yerine İnanç

2024’te New York’ta Dawkins, eski Yeni Ateist ve eski Müslüman olan Ayaan Hirsi Ali ile dokunaklı bir diyaloğa katıldı. Hirsi Ali, kısa bir süre önce ateizmden Hıristiyanlığa geçişini “çok öznel” nedenlerle açıklamıştı. Bu karar, bir “kişisel kriz” yanıtıydı: “Yaklaşık on yıl boyunca şiddetli depresyon, kaygı ve kendinden nefretle yaşadım. Dibime vurdum. Artık yaşamak istemediğim bir noktaya geldim, ama kendi hayatıma son vermeye cesaret edemedim.” Onun için krizden çıkış yolu, intihar değil, inanç oldu.

Dawkins, kibarca bir tasarımcıya inanmanın yalnızca öznel bir tepki olmadığını söyledi: “Görünüşe göre bir teistsin,” dedi ona. “Bir tür yüce güce inanıyorsun. Bence teizm hipotezi, savunabileceğin en heyecan verici bilimsel hipotezdir.” Bu düşünceyi aklınızda tutun.

Beklendiği gibi, Dawkins kendi ateizminden vazgeçmiyordu. Ancak şu noktayı daha da vurguladı: “Evrenin doğaüstü bir zekâ tarafından yaratıldığı fikri, dramatik ve önemli bir fikirdir. Eğer doğru olsaydı, bildiğimiz her şeyi tamamen değiştirirdi. Tamamen farklı bir evrende yaşıyor olurduk. Bu büyük bir şey. Kişisel rahatlık ve güzel hikayelerden çok daha önemli. Evrenin altında fizik yasalarını ve matematiği icat eden bir zekânın veya doğaüstü bir aklın yattığı fikri, eğer doğruysa, muazzam bir fikirdir.”

Dawkins’in burada tarif ettiği şey, fizik yasalarının ince ayarından ve bilimde “matematiğin akıl almaz etkililiğinden” yola çıkan tasarım argümanıdır. Bu görüş, Akıllı Tasarım savunucusu Stephen Meyer’den Nobel ödüllü bilim insanları Arno Penzias ve Charles Townes gibi isimlere kadar birçok kişi tarafından desteklenmiştir. Dawkins bu argümanları yanlış bulsa da, açıkça bilimsel olduklarını kabul eder. Bu dikkate değer bir itiraftır ve tasarım teorisyenlerinin uzun süredir savunduğu bir noktayı doğrular: Akıllı Tasarım teorisi, neo-Darwinizm gibi materyalist teoriler kadar bilimseldir.

Bir Bilimsel Hipotez Olarak Değerlendirin

Tasarım hipotezi yanlış olabilir—ya da doğru. Ancak onu, olduğu gibi, bilimsel bir hipotez olarak değerlendirmeliyiz. Bu noktayı vurguladığı için Richard Dawkins’e teşekkürler.

Bilim felsefecilerinin gösterdiği gibi, bir teorinin bilimsel olup olmadığını belirleyen birden fazla, bazen örtüşen kriter vardır. Bu kriterler, ilgili bilim dalına ve değerlendirmeyi yapan kişiye göre değişir. Bu yüzden, özellikle farklı bilim disiplinlerinin metodolojilerini iyi bilen bir bilim felsefecisine “Bilimsel bir teori için kontrol listesi nedir?” diye sormak, onu çileden çıkarmanın en hızlı yoludur.

Stephen Meyer, bilim felsefesinde sınır çizme sorunu olarak bilinen—yani bilim ile bilim olmayan arasındaki sınırları tanımlama meselesi—konusunda kapsamlı yazılar yazmıştır. Onun gösterdiği gibi, hangi geleneksel kriteri ele alırsanız alın, Akıllı Tasarım, Darwinizm kadar iyi sonuç verir. Tek istisna, bazı ana akım bilim disiplinlerinde haklı olarak reddedilen döngüsel bir kuraldır: Bilimsel bir teoride zeki nedenler asla kullanılmamalıdır. Her iki teori de geçmişte olanlara dair çıkarımlar yapar. Her ikisi de fiziksel kanıtlara başvurur. Ve Meyer’in gösterdiği gibi, Akıllı Tasarım alanındaki akıl yürütme, Darwin’in kullandığı tarihsel bilimsel yöntemden yararlanır.

Burada ve Şimdi

Birçok bilim insanı, haklı veya haksız, doğal olaylara odaklanan ve şu anda tekrar tekrar gözlemlenebilen bilimsel araştırmalar ve teoriler lehine bir önyargı taşır. Onlar için antik doğa tarihinin gizemleri değil, doğanın burada ve şimdideki faaliyetleri önemlidir. Bu önyargı anlaşılabilir. Tarihsel bilimler geçmişin pek çok gizemini çözmede olağanüstü başarılar elde etse de, şimdiki olaylara odaklanan bilim insanlarının karşılaşmadığı zorlu bir meydan okumayla yüzleşirler: Tarihsel bilimci, geçmişte olmuş ve o anda gözlemlenemeyen bir şeyi (örneğin Kambriyen patlaması) araştırmaktadır.

Tarihsel bilimlere karşı bu önyargı haklı olsun ya da olmasın, matematiksel biyolog Richard Sternberg’in doğada akıllı tasarım kanıtları olduğu fikrine uygulanamaz. Daha önce tartışıldığı gibi, Sternberg, DNA’daki bilginin—veya hücredeki diğer maddi unsurların—organizmalardaki yaşamı tam olarak açıklayamayacağını savunur. Matematik ve mantık bile bunu desteklemez. Bunun yerine, yön veya failiyet kaynağı—maddi olmayan bir genom—uzay ve zamanın ötesinde, Antik Yunan filozofu Plato’nun tasvir ettiği gibi aşkın bir gerçeklikte var olmalıdır. Modern bilim sayesinde Plato, bir anlamda “intikamını alır.” Sternberg’in vardığı sonuçlar tuhaf ve alışılmadık olsa da, konusunun tarihsel bilimlerin karşılaştığı türden bir zorlukla yüzleşmediği gözden kaçabilir. Eğer haklıysa, Sternberg, akıllı bir failin yaşamda tam şu anda etkin olduğunu çıkararak tasarım savını güçlendirir. Onun teorisi, her hücrede ve her gelişen embriyoda tekrar tekrar gerçekleşen olguları açıklar.

Maddi Olmayan Ama Gözlemlenebilir Bir Neden

Evet, Sternberg’in hipotezi maddi olmayan bir şeyi—görünmeyen, fiziksel olmayan bir etkiyi—öne sürer. Ancak fizikteki pek çok köklü teori de benzer şeyler yapar. Yerçekimi yasasını kendisi olarak gözlemleyemeyiz, yalnızca etkilerini gözlemleriz. Aynı şekilde, maddi olmayan bir genomun etkilerini—teleolojik düzenini, maddi-genom paradigmasını reddeden ve tam gözümüzün önünde hayat veren mucizevi işler yapan bir arı kovanı gibi uyum içinde çalışan bu sistemin izlerini—gözlemleyebiliriz.

Kalabalık Bir Tekne

Buna karşılık, modern evrim teorisinin Kambriyen patlamasına dair açıklaması (rastgele mutasyonlar ve doğal seleksiyonla kademeli evrim), bir zaman makinesi icat edilene kadar doğrudan gözlemleyemeyeceğimiz geçmişe dair bir nedensel hikaye öne sürer. Bu açıdan, Kambriyen patlaması için tasarım hipotezi de aynı teknededir—tarihsel bilimlerdeki diğer teorilerle (evrimsel biyolojiden tarihsel jeolojiye kadar) dolu bir tekne.

Biri, maddi olmayan genomun ve önerdiği failiyetin yalnızca maddi olmadığını, aynı zamanda teleolojik (amaçlı) olduğunu, dolayısıyla bilimsel olarak kabul edilemeyeceğini savunabilir. Ancak bu itiraz, döngüsel bir mantığa dayanır—materyalistin, fiziksel kanıtların nereye götürdüğünü takip etmek yerine, maddi olmayan teleolojik nedenselliği tanımadan reddetmesidir.

Bu tür oyunları bir kenara bırakırsak, Akıllı Tasarım argümanlarının, herhangi bir bilim insanının katı bir şekilde mantıklı olarak bilimsel kabul etmek zorunda kalacağı terimlerle ileri sürülebileceğini görürüz. Bilimsel bir teorinin bir erdemi, test edilebilir tahminler yapmasıdır. Tahmin doğru çıkarsa, bu elbette daha iyidir. Daha önce bir bölümde gördüğümüz gibi, Darwinist paradigma, evrimsel biyoloji topluluğunun büyük kısmını “hurda DNA” olarak adlandırılan kısımları işlevsiz görmeye yönlendirdi. Oysa Akıllı Tasarım teorisi, bu sözde hurda DNA’nın işlevi olacağını öngördü. Akıllı Tasarım paradigması haklı çıktı.

Sonuç olarak, Akıllı Tasarım, tanım gereği reddedilmek yerine, bir bilimsel hipotez olarak değerlendirilmelidir.


Bu çeviri, orijinal metnin anlamını korurken Türkçe’de akıcı ve anlaşılır olmasını sağlamaktadır. İstenirse daha da inceltilebilir!

Paylaş:

Yazar: MuratS

Gezgin, Allah aşığı, varlık bilim genel ilgi alanı- Bilim Yazarı

İlgini Çekebilir

Yaratilisin Ses Hali- Kulaklarımız

Kulağın Mucizevi Dünyası: Yaratılışın İşitilen Ayetleri Gözlerimiz dünyaya açılan pencerelerimizdir deriz. Peki ya sessizliği bile …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir