ONEDIO İsimli Sitenin Evrim Yazısına Cevap

Aslında ”Tesadüfi Süreçler Bilgi Üretebilir mi” serisine henüz başlamıştım ve ilk yazıdan sonra ikincisi ile devam etmek istiyordum ancak tesadüfen https://onedio.com/haber/evrim-teorisiyle-ilgili-14-yanlis-bilgi-386330  sitesindeki yazıyı görene dek.

Yazı üslubu, kullandığı kaynaklar ve bilimsel literatüre ters felsefi çıkarımları ile çok da ciddiye alınmaya değer bir görüntü vermese de yaklaşık 25bin paylaşım, 500 bin okunma adedi ile cevap verip yanılgılarını ortaya koymanın elzem olduğu bir duruma dönüşmüş görünüyordu. Böyle bir durum için ”Tesadüfi Süreçler Bilgi üretebilirmi 2” biraz ertelenebilirdi.

İlk paragrafta verdiğim linkten rahatça yazıya ulaşılabileceği için tekrar buradan alıntı yapmayacağım ve yazarın kendi sıralamasına göre yazarın yanılgılarını gösterip doğrunun ne olduğunu da burada aktaracağım.

Yazının içeriğine değinmeye başlamadan yazarın kaynak olarak aldığı evrim ağacı sitesi ve Evrim Kuramı ve .Mekanizmaları isimli kitaba ve bu kaynakların motivasyonuna dikkat çekmek gerekli. Bir kere Evrim ağacı ve  Evrim Kuramı ve Mekanizmaları kitabının yazarı arkadaş farklı oluşumlar yada kişiler değil.  Zaten muhtemelen kurucusu olduğu internet sitesine ek birde aynı şeyleri kitap haline getirmiş bir bireyden bahsediyoruz. Yani bu yazının yazarının faydalandığım kaynaklar demesindeki çoğulun hiçbir anlamı yok çünkü tüm kaynaklar aynı yere çıkıyor. Bundan da önemlisi hem evrim ağacı sitesi hemde çağrı mert bakırcının yazılarına baktığınızda A priori yani ön kabuller, imana dayalı bir anlatım hemen dikkat çekmektedir. Örnek olarak Çağrı Mert Bakırcının ”Yeryüzünde hayatın kökeni-Abiyoenez” konusunda açıklama iddiasıyla yazdığı yazıda  bol miktarda ön kabul  ve temennilerine göre yorum yaptığını eğer yeterince bilgileyseniz fark edebilirsiniz( ancak yine de çoğu kişi fark etmiyor, bunun nedeni insanların bu konuları çok bilmemesi, zaten bu tip müphem oluşumlarda insanların bilgisizliğini kullanmaktadır). Mesela Çağrı mert Bakırcının 9 ayrı yazı şeklinde yazdığı ( serinin %80 edebi fikir yormanın ötesine geçememekte) yazılara kısaca bakarsanız Abiyogenez hakkında müthiş aşama katettiklerini ve neredeyse herşeyin açıklandığını  söyleyebilecek kadar ileri gitmiştir. Bu makine mühendisi arkadaşın yorumlarına ters olarak bu konuda yaşamış en büyük otoritelerden biri olarak kabul edilen Leslie Orgel ise ölmeden önce verdiği son demeçlerden birinde ” Hayatın kökeni ile alakalı neredeyse herşey sır olarak kaldı” demektedir. https://www.nytimes.com/2007/11/05/us/05orgel.html  Konunun en büyük otoritelerinden biri herşey sır gibi durmaktadır derken Türkiyedeki yeni yetme bir çocuk üniversite kampüslerinde orada burada benim zırcahil halkıma onların cehaletini de kullanarak yalan söylüyor. Bunu yazının başında aktarmamın nedeni bilginin eğilip bükülebilen ve ön yargılara göre yorumlanan bir yönünün olmasıdır. Adı anılan kişi gibi kişiler ve kurumlar materyalist dünya görüşüne iman etmektedirler ve yorumlarını bu inançlarına göre eğip bükebilirler bu sebepten argüman diye gösterdikleri olgulara iki kere şüpheyle yaklaşılmalı çünkü doğru olmayabilir yada yorum katılmış olabilir. Zaten bunu yazı boyunca göreceksiniz.

Yazar 1 numaralı maddede evrim teorisinin hala bir teori olması hasebiyle aldığı eleştirilere hipotez, kuram vb felsefi bir ilişki kurarak Evrimi bırakın teori düzeyinde incelemeyi bir kanun olarak resmetmektedir. Burada durup kısaca modern dünyada evrim nedir bundan bahsetmek ve biraz detay vermek gerekli. Biraz detay vermek gerekli çünkü detay olmadan site yazarının ne boyutta saçmaladığını gösteremeyiz. Ortak atadan türeme yoluyla Evrim görüşü canlıların çok uzak bir geçmişte yaklaşık 3,8 milyar yıl kadar önce nasıl hayat bulduğu nasıl oluştuğu bir türlü açıklanamayan farazi bir ortak atayı varsayar. Zamanla iki ayrı mekanizma marifetiyle bu canlıdan yavaş yavaş farklı canlıların türediğini iddia eder. Bu iki mekanizmanın birincisi doğal seleksiyondur ki bu sadece güçlü ve uygun olanı seçer, ikincisi ise ki işte bu daha önemli olandır oda ”Random Mutation” yani tesadüfi mutasyonlardır. Yanlış duymadınız tesadüfi mutasyonlar modern evrim görüşünün en büyük putudur ve tüm değişikliklerin belkemiğidir. Burada şunu hatırlatmak gerekli, tesadüfi mutasyonların en bilinen özelliği insanlarda genetik hastalıklar ve kanserdir. Buna ayrı yeten değineceğiz. Yazarın kanun olarak adlandırdığı Evrim teorisinin belkemiğini canlılar alemindeki sözde büyük geçişler yani makroevrim oluşturur. Makro evrim ise ne fosil kalıntıları nede teorik düzeyde gösterilememekte ve ispat edilememektedir. o halde değil kanun bir teori bile diyemeyiz. Ancak hipotez denebilir ki bir türün kendi içerisindeki değişimleri açıklamada da oldukça etkilidir. Ancak ne olursa olsun kanun diyemeyiz. Bu açık bir yanılgı ve bilinçli bir saptırmadır.

Yazar iki nolu madde de Evrim görüşünün milyonlarca delili olduğundan ve bilimadamlarının bırakın doğrulamayı yanlışlamaya çalıştığı iddiasını dillendirmektedir. Bu gerçekten böylemidir ? Yani Evrimi çürütecek bir kanıt dahi bulunmamaktamıdır. Yazarın cehaletini gösteren paragraf muhtemelen farklı yerlerden alındı ve gerçekten o bu konudaki cehaletinin farkında değil. Evrim derken eğer bir tür içinde gerçekleşen türleşme den bahsetmiyorsa ( söz gelimi köpek cinslerinin muazzam zenginliği, çoban köpeği, bulldog yada diğerleri en nihayetinde hepsi hala köpektir ve yeni bir şey yoktur.) iddia ettiği kanıtlar yoktur ve gözlemlenmemiştir. Şimdi biraz kanıt derken ne kast ediyorlar anlatamaya çalışalım; Mesela herkesin çok iyi bildiği bakterilerin antibiyotik direnci vardır. Bir süre sonra antibiyotikler bakterilere etki etmemeye başlar. Bu genelde bakterilerin genomlarında onları genetik olarak sakatlayan mutasyonların sonucunda vukuu bulur. Bakteri ile antibiyotik kilit anahtar uyumu gibidir. Bakterinin morfolojisinin kısmen bozulması antibiyotik molekülünün bakteriye bağlanmasını engeller ve böylelikle bakteri sakatlanır. Hatta mutasyonlar konusunda oldukça iyi araştırmaları bulunan Dr. Lee m Spetner şöyle demektedir. ” Moleküler düzeyde araştırma yapılan bütün mutasyonlar  genetik bilgiyi azaltmıştır, arttırmamıştır.” http://origins.ctvn.org/wp-content/uploads/episode-guides/1205-Ultimate-Truth.pdf  İşte kanıt dedikleri şeylerden bir tanesi budur. Devam edelim ama abartmayalım 🙂 Yine dogmatik materyalistler köpek, at vb. canlıların kendi türleri içerisinde yeni alt türler üretmesinin evrimin en büyük kanıtlarından biri sayarlar. Ancak atlanan şey atlar hep attır köpeklerde hep köpek. Kanıt dedikleri şeylerden hatta en büyüklerinden biride budur. Kaldıki Allah’a inananlar yaratıcının yaratış hamlelerini kabul edenlerde varyasyonların olduğunu bilmekte ve kabul etmektedir. Yazarın bilimadamları arasında en ufak bir tartışma yok minvalinde yazdıkları ise külliyen yalandır ya cehalettir yada insanları aldatmak için yalan söylemektir. Bilim adamları arasında bu konuda her zaman tartışma vardır ve bu devam etmektedir. Ancak materyalist bilimadamları yaratılış görüşüne sahip bilimadamlarına yaşama hakkı tanımamakta, hakemli yayınlarda yazılar yayınlamasına müsaade edilmemekte ve akademik camiada linç edilmektedirler. Bu sebepten ötürü yaratılış yanlısı bilimadamlarının pek çoğu, çoğu zaman kimliğini ve düşüncelerini gizlemektedir. Özellikle ABD’de üniversitelerde yada benzer kurumlarda kariyer yapmalarına büyük engeller çıkarılan kişilerden bazıları herşeye rağmen çalışmalarına devam etmiş ve kendilerinin tüm dünyaca tanınmasına vesile olacak kadar ünlenmişlerdir. Gelin birkaç tanesini yakından tanıyalım;

Prof. Dr. Michael J. Behe; Leigh Üniversitesinde Biyokimya Profesörü olarak çalışan Dr. Behe’nin ” Darwinin çöküşü; DNA ile ilgili yeni bulgular evrime meydan okuyor., Darwinin Kara Kutusu Evrime Biyokimyasal başladırı ve Evrimin sınırları isimli kitapları mevcut.

Prof. Dr. Paul Nelson ; Biola Üniversitesi, Biyoloji Filozofu

Dr. Jonathan Wells; Moleküler Biyolog California Üniversitesi

Dr. Ann Gauger; Zoolog

Dr. Douglas Axe ; Moleküler Biyolog Cambridge Üniversitesi

Dr. Stephen Meyer; Bilim Filozofu, Cambridge Üniversitesi

Ayrıca buradan https://www.discovery.org/id/   Akıllı tasarım ( Yaratılış ) görüşüne sahip binlerce bilimadamının imzaladığı manifestoyuda görebilirsiniz.

Yazının ilerleyen maddelerinde Evrimin tesadüf olmadığı ve doğal seleksiyonun tesadüfler eseri işlemediği gibi argümanlar bulunmakta olup bunlar başlangıç düzeyindeki materyalistlerin iman ikrarından başka bir şey değildir. Modern manada evrim iki ayrı mekanizmaya ihtiyaç duyar birincisi Doğal seleksiyon ikincisi ise DNA’da meydana gelen radyasyon, kopyalama hatası vb. ile ortaya çıkan Mutasyonlar. Bunlardan doğal seleksiyon hali hazırda mevcut canlılardan ortamdaki güçlü olanların hayatta kalacağını ve neslini devam ettireceğini söyler yani görüldüğü üzere doğal seleksiyon hazır olanı seçer. Bu manada doğal seleksiyon sadece hazır olanı seçmekten başka bir işe yaramaz. ( burda bu seçmek manasını biraz açıklamak gerekli; Doğal seleksiyon ve seçmek kelimelerinden kastımı bir örnekle açıklamama müsaade edin. Apartmanınızın bodrum katında yüzlerce hamamböceği mevcut ve bunları yok etmek için kaynar su döküyorsunuz hepsi ölüyor ancak tek tük bir kaç tanesi bir şekilde sudan etkilenmiyor ve hayatta kalıyor. Bundan sonraki soy bu kalanlardan devam edecek. İşte buna doğal seleksiyon deniyor.) Mutasyonlar ise sözde evrim için gerekli genetik hammaddeyi sağlar. DNA üzerinde gelişigüzel meydana gelirler ve bir amaca yönelik değildirler. Bu minvalde değişimin esas kaynağının mutasyonlar olduğunu söyleyebiliriz. Mutasyon olmazsa doğal seçilimin seçeceği bir şey olmaz ve bunlarda bütünüyle tesadüfi şartlar ile gelişirler. Yazarın tesadüf değil iddiası bütünüyle cehalet yada kelime oyunundan başka bir şey değil.

Kurbağa+Prenses öpücüğü+Zamanda küçük bir an= Prens ( Çocuk Masalı)

Kurbağa+Prenses öpücüğü+300 milyon yıl= Prens ( Bilim)

Evrim vb. görüşler materyalist inançların bilim maskesine bürünmüş şekilleridir. ”Evrim Bilim mi, İnançmı” yazımda buna değineceğim Allah izin verirse.

Dediler ki: “Yücesin sen (ya Rab!). Bizim, senin bize öğrettiğinden başka bir bilgimiz yoktur. Şüphesiz sen bilensin, hakîmsin”.  Bakara Süresi 32

Paylaş:

Yazar: MuratS

Gezgin, Allah aşığı, varlık bilim genel ilgi alanı- Bilim Yazarı

İlgini Çekebilir

Vücutlarımız Nasil Calisir – Tesadüf Degil 8

Serimize Kaldigimiz yerden devam ediyoruz. Prof. Howard Glock bu yazıda bundan sonra gelecek yazılara hazırlık …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir