Hayat Neden Tesadüfen Oluşamaz

Şöyle bir canlılar dünyasını düşünün çok farklı canlı tipleri göreceksiniz,kuşlar,filler,inekler,yarasalar birazda bitkilere gelelim çilekler,portakallar yada muzlar ne kadarda birbirlerinden farklılar değilmi? yo hayır aslında birbirlerinden çokda farklı değiller eğer yeterince detaya inerseniz birbirinden çok farklı görünen canlıların aslında birbirlerine çok benzediklerini göreceksiniz bu kastettiğimiz yeterince detay molekül boyutudur yani DNA-RNA boyutlarına kadar gelmek lazım.İşin o kısmını yeterince ele almadan önce bu mucize gezegende bizimle birlikte yaşayan tümcanlıların ve esasında bizim nasıl hayat bulduğumuzu sorgulamamız lazım biraz, ortodoks görüşe göre hayat ”3.5 milyar yıl önce birçok kimyasalın bulunduğu bir çorbada varolmuştur” bu konuyla ilgili çok can alıcı birsoruda teorilerle birlikte çıkmıştır ”bu senaryo için minimum kaç aşama gerekmekte” araştırmalar gösteriyorki multimilyonlarca aşama gerekiyorki bu aşamalardan bazıları ”indirgenemez kompleks” aşamalar…..

Multimilyonlarca aşamanın tamamını burada zikretmek zor olur ancak bu inanılmaz olayın kendi kendine gerçekleşmesi için gereken kademelerin anahatlarını buradan verebiliriz…

1-Basit moleküllerin komplex moleküllere dönüşmesi

2-Komplex moleküllerin basit organik moleküllere dönüşmesi

3-Basit organik moleküllerin komplex organik moleküllere dönüşmesi

4-Nihai olarak komplex organik moleküllerin DNA veya benzeri bilgi depolayabilen moleküllere dönüşmesi

5-Tüm bunların sonuçta canlı bir hücreye dönüşmesi

yukarıda anahatlarını özetlediğimiz bu süreç aslında multimilyonlarca geçiş gerektiriyor genelde bilimadamlarının yaptığı bu geçişler için evrim teorisinin büyük kısmında yaptıkları gibi ”işte öylesine hikayeler” üretmek

Modern Zamanlarda Abiogenesis Araştırmaları

Sıcak çorba teorisi hala evrimciler arasında en çok tutulan hikayedir.Bu hikayenin kökeni Rus bilim adamı Alexander oparine dayanmaktadır.Ama bu teoriyi en çok popüler hale getiren stanley miller ve harold ureydir hatta bu hipotez zamanla miller-urey deneyi olarak anılmaya başlamıştır.

Yaşam tarihi boyunca en popüler ‘’kendi kendini örgütleme’’ deneyi miller ve urey tarafından gerçekleştirilmiştir.miller urey deneyi aparat olarak metan,amonyak,hidrojen ve su buharı (dünyanın erken atmosferinde bulunduğu düşünülen gazlar) kullanmıştır yaklaşık bir hafta boyunca bu gazların karışımına bir çeşit elektrik ve özel müdahalelerle tepkimeye girmeye zorlanmıştır.Sonuçta bir hafta sonra yaşamın kimyasında kullanılan 20 aminoasitten 10 u oluşan bir kırmızı lekede bulunmuştur.Millerın deneyinde oluşan aminoasitlerin yapısı karmakarışıktı hatta çoğu canlılıkta bulunmayan sağ elli aminoasitlerdi halbuki canlılığın yapısında kullanılan aminoasitler hep sol ellidir.Bütün karbonhidrat polimerleri sağ ellidir bunun tersi hücre için ölüm demektir.Horgan millerın deneyini şöyle yorumluyor…

Ama bu deney neyi kanıtlıyorduki ? …. Aslında hiçbirşeyi çünkü miller deneyinde soğuk tuzak denilen bir mekanizma kullanmıştı bu mekanizma sayesinde aminoasitleri daha oluşur oluşmaz ortamdan izole ediyordu.Eğer böyle yapmasaydı amioasitler oluştuktan kısa süre sonra çevre koşulları nedeniyle yok olacaklardı.Ama her mantıklı insan onay verecekdirki ilkel dünya koşullarında böyle mekanizmalar bulunmamaktadır.Nitekim miller soğuk tuzak kullanmadığı deneylerde tek bir aminoasitbile elde edememişti.Yine can laıcı birnoktada millerın gerçekte dünyanın ilkel atmosferini taklit edemediğidir çünkü bilim adamlarına göre dünyanın ilkel atmosferinde ‘’metan,amonyak’’ değil azot ve karbondioksit bulunuyordu.Peki bunun önemi nedir? Eğer miller amonyak kullanmasaydı aminoasit sentezlemek bir hayal olacaktı.

İtirazlar gitgide uzuyor devam etsek sıkılabilirsiniz oyüzden burada kessek fena olmaz bir bilim adamına göre

‘’Millerın sonuçları pek çokları için oldukça çekiciydi,yaşam sıcak sulu çözelti olarak adlandırdığımız çorbadan kendi kendine varolabilirmiydi.Miller bana şöyle dedi ‘’yaşamın gizemini çözmekten 40 yıl önceye göre daha kötü durumdayız’’

Şimdi biz çok daha iyi biliyoruzki aminoasitler yaşamın temel taşıdır,bloklarıdır.Biryerlere rastgele alfabeden harfler yazabilirsiniz ama bunun anlamlı bir dize getirmesini bekleyebilirmisiniz.Şöyle düşünün bir maymunun eline bir makine verin maymun her makineye bastığında yeni bir harf meydana gelsin bu şekilde 1 yıl izleyin maymunu, maymun bu süreç boyunca hiç durmadan sürekli yan yana yeni harfler meydana getirsin bir yılın sonunda keloğlan karakrala karşı hikayesini yazmasını beklermisiniz? Eğer bunu nasıl bu maymundan bekleyemeyeceksek ilkel atmosfer ve diğer doğa şartlarındanda protein veya diğer bilgi içeren molekülleri üretmesini bekleyemeyiz.Çünkü bilgi tesadüfen oluşamaz.Miller ve onun gibi düşünenleri hayal kırıklığına uğratan asıl gerçek ise hayatın 1980 lerde düşünülenden çok daha karmaşık ve bilgi içeren yapısıydı.Bilgi tesadüfen oluşamaz….aslında bu yazı bu konunun iyice minyatürleştirilmiş bir hali daha detaylı bilgi almak isteyen arkadaşlar…



http://www.trueorigin.org/abio.asp

http://www.intelligentdesign.org/

ve http://www.harunyahya.org/ sitelerinide yoklayabilirler

‘’Sizleri Biz yarattık, yine de tasdik etmeyecek misiniz?’’ Vakıa 57

Paylaş:

Yazar: MuratS

Gezgin, Allah aşığı, varlık bilim genel ilgi alanı- Bilim Yazarı

İlgini Çekebilir

Vucutlarimiz Nasil Calisir- Tesadüf Degil 7

Prof. Howard Glicksmanin serisini çevirmeye devam ediyoruz. Serinin her biri vucutlarimiz ile alakalı olduğu icin …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir