Dünya Dinleri- Bahailik

Dünya Dinleri- Bahailik

 

Dünya dinleri ve inançlarının Türkiye’de özellikle müslüman kesim tarafından yeterince bilinmediği hususu bir sürpriz değil. Ancak bunların öğrenilmeye çalışılması aşamasında da objektif bilgilerin yoksunluğu yada ele alınan inanç üzerinden islama ateş etme çabaları bir vakıa. Bu sebepten ötürü dünya inançlarını çok teknik detaylara girmeden burada işlemek istedim. Bunlara Bahailik ile başlayacağım…

 

Bahailik

 

Büyük ölçüde bir islam taklidi olan Bahailik İran’da hayat bulmuştur. Kurucusu Mirza Ali Muhammed 1819 yılında İran’ın Şiraz şehrinde doğmuştur. Küçük yaşta dayısının yanında ticari faaliyetlerde çalışmaya başlamıştır. Kendisinde bulunan bazı garipliklerin bir hastalığa işaret ettiği inancı ile dayısı tarafından Kerbelaya tedavi amaçlı gönderilmiştir. Burada Şii[1] lik için bile oldukça fantastik iddiaları bulunan Seyyid Kazım Reşti[2] ile tanışır ve onun öğretilerinden büyük ölçüde etkilenir. Beklenen mehdi iddiaları ile Mirza Ali Muhammed büyük ölçüde etkilenir ve hatta yavaş yavaş kendisini bu çizgide görmeye başlar. 1844 yılında önceleri altyapısını kendisinin mehdinin ışığı olduğu vb. iddialar ile hazırladığı mehdilik iddiasını vücuda getirir ve kendisin mehdi olarak deklare eder. Kendi kendini onore ettiği bu sıradışı çıkışa dahi daha ilk andan 20’ye yakın kişinin sorgusuz sualsiz inanması onun aslında ne derece iyi bir hatip olduğunu da göstermektedir. [3]

 

İlerleyen yıllarda İran’ın pek çok bölgesinde etkin olmaya başlayan Mirza Ali Muhammed yükselen bir tehdit olarak görülmeye başlandığı için 1850 yılında kurşuna dizilerek idam ettirilmiştir. Ancak fikir zehir gibidir, bir kere enjekte edildikten sonra eğer tutunmayı başarmışsa onu bünyeden atmak zordur ki Mirza Ali Muhammed’in fikirleri her ne kadar islamın çarpıtılmış son derece kötü fikirleri olsa da tutunmayı başarmıştır. Şiilikte ki çarpık 12 imam inancına fantastik bir iddia ile eklemlenen Mirza Ali Muhammed peygamberin ruhunun ve öğretisinin kendisi ile tamamlandığını iddia ederek açıkça peygamberlik iddiasın dada bulunmuştur.

 

Son derece bön ve kötü bir islam taklidi olmanın ötesinde Bahailik’te ayrıca ”Herkesin Tekkesi” inancı hakim olmuştur. Yani her inanç grubuna şirin görünüp mümkün mertebe hayatta kalma şansını yükseltmeye çalışmıştır. Oldukça ilginç kuralları ve öğretileri olan inancın ”Kitabı Akdes” isminde kuran ayetlerinin tahrifi ile oluşturulmuş kısa bir kutsal kitabı bulunmaktadır.[4]

 

Emir ve kurallarından bir kısmı şöyledir;

 

– 19 sayısı kutsaldır ve herşey bu sayıya bağlıdır. Yıl 19 ay ve aylarda 19 gündür.

– Cemaatle ibadet yoktur ve inanç bireysel yaşanır.

– Sigara içmek, alkol içmek haramdır.

– Dul erkekler ve kadınlar ortalama 90 gün içerisinde tekrar evlenmek zorundadır.

– Adam öldüren kişiler 19 yıl cinsellikten uzak kalmak zorundadır.

Sıralamaya devam etsek muhtemelen bu liste böyle ilginç emir ve yasaklarla sürüp gidecek. İslam ile tevhid ile yakından uzaktan alakası kalmamış hümanist bir din görüntüsünde ki bu çarpık inanç dünyada halen yaklaşık 4 milyon civarı takipçiye sahiptir.

 

Mirza Ali’nin ölümünden önce doğan oğlu Abbas’ı Abdulbaha ünvanı ile yerine halef tayin etmiştir. Oğul şeyh birinci dünya savaşında İngilizler lehine gösterdiği yüksek cesaretten yada diğer bir ifade ile ehline yüksek ihanetten ötürü şövalyelik makamı almıştır.[5] Bahailiğin merkezi İsrailin Hayfa şehridir.

 

 

Barındırdığı insanın yaratılışına aykırı, teslimiyetçi, işbirlikçi iskelet nedeniyle batılı ülkelerin pek bir beğenisini almış inanç sistemidir. Nasıl beğenmesinlerki! sana bir yumruk atanın kölesi ol formatında n fikirde nede mücadele de birliği savunan bir inanç değil sonuçta. Sömürgecilerin sevdiği koyun insan formatını sonuna kadar sağlayabilecek bir inanç.