İnsanın Kaderi-Doğanın Büyüleyici Tutumluluğu ve Mucizesi- Prof. Michael Denton Seri (14)

Bu yazı https://evolutionnews.org/2020/08/natures-magic-and-its-breathtaking-parsimony/ sitesinden özet bir formatta ve yer yer vurgulamalar ve kelime tasarrufları yapılarak ingilizceden türkçeye çevrilmiştir. Prof. Denton seri boyunca pek çok bilim adamının çok araştırma yapmadığı konularda yaratılış delillerini Allahın etkileyici, hayranlık duyulası yaratışını göstermektedir. Bu yazıda ise Ağaçların, doğanın çok yönlü ancak farklı disiplinleri içine alan  eş zamanlı uyumunun ne kadar görkemli bir yaratılış olduğunu gösteriyor. Ağaçların içerisindeki mühendislik ve mimari harikaları bir özet bile sayılamayacak formatta betimlediği son iki üç yazısı kesinlikle Allahın üstün yaratma sanatını kısaca dahi açıklamaktan uzak ancak yinede kısmi olarak bilgilenebilmemiz açısından iyidir. (Çevirmen Önsözü)

 

Görmedin mi? Allah nasıl bir misal verdi. Güzel bir söz, kökü (yerde) sabit, dalları gökte olan güzel bir ağaç gibidir. İbrahim Süresi 24

 

İnsanın Kaderi-Doğanın Büyüleyici Tutumluluğu ve Mucizesi- Prof. Michael Denton Seri (14)

 

Bu benzersiz sistem için hiçbir araştırmacının benim ulaştığım bilgilere atıf yapmadığı, vurgulamadığı bir başka oldukça dikkat çekici durum ise aynı akışkan sıvının hem yaprak hücrelerinin temel fizyolojik fonksiyonları için hemde özellikle fotosentez için oldukça hayati oluşudur, aynı sıvının eş zamanlı olarak fiziksel goldiloks olarak tanımlanabilecek iki temel özelliğe sahip oluşu onu benzersiz yapmaktadır; Gerilme kuvveti ve yüzey gerilimi, işte bu goldiloks özellikler suyun topraktan alınıp yapraklara ulaştırılmasını sağlamaktadır. Bu şekilde su yanlızca fotosentez için oldukça kritik bir molekül olmakla kalmıyor aynı zamanda yaprak hücreleri içinde oldukça kritik önemde hücre içi iç uyumu sağlıyor ama bununla da kalmıyor kendisinin en önemli özelliği olarak kendi varlığını kökten yapraklara ulaştırabiliyor. İşte bu doğanın nefes kesici büyüleyici tutumluluğu için de harika bir örnektir. İşte bu uyum yaşamın var olduğu andan beri birlikte çeşit çeşit farklı sonlarla bitiyor olsa da aynı maddeyi yada süreci izleyerek başarıya ulaşmaktadır.

 

Ağaçların Varlığı Nasıl Mümkün Olabildi ?

 

Ağaçlar doğadaki uyum sadece var olabilmişlerdir. Yaprakları aşırı sıcaktan koruyan fiziksel faktörler, sellüloz ağaç özü birleşiminin gerilme kuvvetine katkı sağlaması ve ağaç gövdelerinde istikrarlı katkıya devam etmesi, toprağın ağaçlar için oldukça uygun bir formda oluşu ve nihayetinde ağaçların en üst noktalarına suyu taşıyabilmek için kullandıkları benzersiz mekanizma. Ağaçlar yanlızca suyun gerilme kuvveti ve yoğunluğu gibi fiziksel özelliklerinin tamda olması gerektiği gibi olması hasebiyle var olabilmişlerdir ve ayrıca yüzey gerilim kuvvetinin küçük taşıma kanalarında yada diğer bir değişle borucuklarda oldukça güçlü olması sebebiyle var olabilmişlerdir buda yine hidrolik kanunlarının ne kadar yerinde ve değerli olduğunu göstermektedir. (Yazar bu hidrolik bahsini bir önceki yazıda ele almıştı ÇN)

 

Doğadaki bu uyum olmasa ne ağaçlar, ne odunlar, ne metalurji, ne ateş nede modern teknoloji olurdu. Eğer böyle olsaydı doğa kesinlikle insanın benzersiz fiziksel kabiliyetlerini kullanmasına ve yine onun yaratılışından gelen bilişsel yeteneklerini ve gücünü kullanması için uygun bir olmazdı. Bu merak uyandırıcı uyum durumu ilk bakışta biraz ezoterik gelebilir ancak daha sonra ne kadar önemli olduğu dikkat çekecektir özellikle dünyayı algılamamız açısından. Bu doğada bulduğumuz başka bir insanı temel alan tasarımlanmış gibi görünen bir durumdur.