Bu yazı https://evolutionnews.org/2020/07/in-cell-death-a-stunning-display-of-intelligent-design/ Adresindeki yazının genel bir özet şeklinde çevrilmiş versiyonudur. Yazının aslında paylaşılan Kuran ayetleri bulunmamaktadır. Yazı içeriği itibariyle müthiş bir içerik barındırıyor ancak pek çokları için bu içerik bir miktar zor anlaşılır olabilir, bu sebepten ötürü genel bir özet şeklinde vermeyi daha doğru buldum. Yazı ana hatlarıyla ölen yada hastalıklı bir hücrenin sağlıklı ve yutucu faaliyet gösteren makrofajlar gibi hücreler tarafından nasıl yutulduklarını ve yutulan bu ölmüş hücrenin biyolojik parçalarının ileri teknoloji insan yapımı geri dönüşüm tesislerinden çok daha kompleks bir şekilde çalışarak tekrar üretime döndürülmesi ile ilgilidir. Bizim bu yazıdaki esas noktamız ise sistemin kendisinden ziyade sistemin arkasında ki yaratıcı gücün ne boyutta zariflik ve etkileyicilik karışımı bir sistemi emrimize vermesi ile alakalıdır. Orjinal yazının yaptığı alıntılamaları bende alıntı şeklinde gösterdim, kendi yorumlarım olan cümleleri ise tamamıyla kalın font yapıp orjinal yazıdan ayrı görünmesini sağladım.
Vefat haberini vermek zorunda olan kişiler genellikle yakınını kaybeden kişiyi teskin edebilmek maksadıyla ”Ölüm hayatın bir parçasıdır” vb. açıklamalar yapmaktadır. İnsanların sevgi hissine sahip olması, düşünebilmesi vb. bizim istisnai yaratılışımız nedeniyle gerçekleşmektedir. Hücre ve insan ölümleri arasında ölüm kelimesinin kullanımı ile alakalı karışıklıklar yaşanmamalıdır. Ölü bir bedenin evden çıkarılması ile ölen bir hücrenin çıkartılması aynı şeyler değildir ve yazı boyunca karıştırılmamalıdır.
Bir hücre için ölüm gerçekten hayatın bir parçasıdır. Bu bizim matemli olmamızı gerektirecek bir şey değildir. Gerçekte embriyonik sürecimiz boyunca milyarlarca hücre hayatını kaybetmektedir, organlarımızın, parmaklarımızın vb. vücut parçalarımızın üretilmesi için. Bu yaratılış süreci harika bir süreçtir. Bununla birlikte organlarımız yada dokularımız gerçek bir meydan okuma ile hücre ölümü süreçlerinin her aşamasında karşı karşıya gelmektedir. Hücrenin neyi içine çekeceğine ve neyi dışarı atacağına karar vereceği durumlarda. Hücresel morglar zarifçe meydan okumalar için inşaa edilmiştir.
İstisnai Bir İnceleme
Nature Moleküler Hücre Biyolojisi dergisi dört bilim adamı tarafından hazırlanan ve ” Efferositozis yoluyla Ölü Hücrelerin Arındırılması” başlıklı bilgilendirici ve az bulunan bir yazı bir inceleme hazırlamışlar. Efferositozis terimi programlı hücre ölümü deyimine yabancı olan kişiler için çok tanıdık gelmeyebilir; bunun daha sık kullanılan anlamı ölü hücrenin fagosite edilmesidir. ( Fagosite edilmek bazı hücrelerin yabancı işgalcileri yada ölü hücreleri zararsız bir hale getirmek için yemesi olarak düşünülebilir.) Üç tanesi St. Jude Çocuk Hastanesi ve bir tanesi Ulusal Çevresel Sağlık Enstitüsünden olmak üzere 4 araştırmacı sunumlarını şu başlıklar özelinde gerçekleştirmektedirler;
1- Ölü Hücrenin Tanınması
2- Yeme yutma işleminin mekanizması
3- Efferositozis ve Hastalıklar
4- Sonuçlar ve Değerlendirmeler
Her ana başlık kendi içinde alt başlıklara sahiptir. ( Bahsi geçen yazıyı çeviri yaptığım linkten bulabilirsiniz.)
Dikkat çekici bazı başlıklara göz atalım;
Ölüyorum, Ye Beni;
Hücrelerimiz çevrecidir ve geri dönüşüm konusunda da uzmandırlar. Neden hücrelerimiz şekerleri, aminoasitleri ve diğer yapısal blokları çöpe gönderiyor ? Hücreler hala normal yaşamlarını sürdürüyorken lizozom ve proteazom (lizozom ve proteazomlar hücrede geri dönüşüm işlerini yapan moleküler makinalardır) proteinleri dağıtma ve diğer bütünü oluşturan parçalar ile beraber geri dönüşüm merkezine gönderme faaliyetinde bulunmaktadırlar. En nihayetinde hücre işini yapar yada yapamaz veya enfekte olur ve intihar etmesi zorunluluğu ortaya çıkar. Hücrede tamda bunun için bir program mevcuttur; Apoptozis, programlı hücre ölümü. Hücrenin kendini yok edebilecek bir intihar kiti bulunmaktadır adeta gizli bir ajanmışcasına. Bunu çalıştıran bazı proteinler adeta güvenli modda çalışmaktadırlar ve ihtiyaç hasıl oluncaya kadar bu şekilde kalmaya devam ederler.
(Burada ayan beyan ortada bulunun sistemi çok ta fazla açıklamaya gerek olmadığını düşünüyorum. Eğer bunlar kendi kendine olmuşsa vücuttaki onbinlerce farklı hücrenin hepsinin ileride karşılaşabileceği sorunları tahmin edip ona uygun formüller geliştirdiğini, bunları geliştirirken biz insanoğlundan çok daha ileri bit boyutta biyoloji, fizik ve kimya kullandığı vb. iddiaların hepsini kabul etmek gerekecektir. Bunun bir çocuk masalı dahi olamayacak kadar gerçek dışı olduğunu görmek bu cümleler için en kolay tercih olacaktır. Bunun yerine sistemin içerisinde bulunan zekayı görüp bunun yaratıcısına dair spekülasyonda bulunmak çok daha mantıklı bir çıkarım olacaktır çünkü zekaya dayalı bir sistem ki aslında bütün sistemler az yada çok zekaya dayanır olduğu için arkasında ki zekayı aramak daha mantıklı bir girişim olacaktır.)
Apoptozis sessiz hücre ölümüne örnek teşkil eden bir formdur. Aktive olmuş Kaspasların ve onların subtratlarının aksiyonu ile apoptotik hücre işleyişi ve kapsullenmiş hücrenin apoptotik hücrelerin içine girmesi onun ve onu takip eden fagositik hücreler tarafından kuşatılmış çıkarılacak (üretilmiş ve dışarı çıkılacak manasında ) ve geri dönüşüme gönderilmesi sürecinde fagositik hücrelerin varlığı inflamasyona yol açabilecek hücresel partikülleri engeller ve nihayetinde inflamasyonu engeller. Apoptozis boyunca hücre makrofajları uyaran, çözünebilir bir sinyalı ortama bırakır böylelikle onların ortamı temizleme potansiyeli harekete geçirilmiş olur.
Sürecin çırası bir kez tutuşturulduğunda sayısız aktör ortama gelir. Bir silsile şeklinde işlemler devam eder, Kaspaz 3 kendisi aktif olduğunda başka iki enzimi aktive ederler ve onlarda ortamda başı boş dolaşan makrofajlara beni bul sinyali gönderirler. Bir makrofaj bir istilacıyı yada ölen bir hücreyi nasıl yutacağını gayet iyi bilmektedir. Beni bul sinyali ise sadece bir ışık olmaktan ziyade makrofajları değiştiren ve çevreye ve duruma adapte eden bir sinyaldir.
Boolean Stili Mantık Kapıları
Hücreler yukarıda zikrettiğimiz şekilde beni ye sinyaline ek olarak ”beni bul”, ”beni yeme” vb. sinyalleride dış organelleri vasıtası ile iletebilmektedir. Beni yeme sinyali öncelikle olarak gözetilmektedir, bu yaklaşım booleanın mantık kapıları aksiyonu gibi verimlidir. Beni ye sinyali sadece makrofajları aktive eder oda ancak beni yeme sinyali kaldırıldığında aktive olur. ( Hücrelerimizin gündelik hayatı (tekrar açısından sıradan ancak fayda açısından oldukça) için oldukça sıradan olan bir işlemde sistemler bütününe bakarmısınız. Bir kere ortada milimetrenin milyonda biri alana sıkıştırılmış bir sistem mevcut, üstelik bu sistem o kadar kompleks ki hücrenin tüm hayat çevrimine biliyormuşcasına dizayn edilmiş. Bu sistemin yaratıcısı normal durumlarda hücrelerin bağışıklık hücrelerince yok edilmesinin engellenmesini ancak olağan üstü durumlarda yok edilmesini sağlayacak müthiş bir düzeneği hücrenin içine yerleştirmiş. Şuursuz bir atomlar bütünü için bir hayli imkansız bir faaliyet. Üstün bir akıl Yüce Allahın üstün yaratışı)
Sonuç olarak ”Beni Yeme” sinyalinin kaldırılmasını da içermektedir. Bu mekanizma makrofajların sağlıklı hücreleri yemelerini engeller.
Yutulma (Makrofajlar Tarafından)
Fagosite edici hücreler böylelikle hücreyi yemek için bir yol bulmuş oldular. Ölen hücreyi nasıl yutuyorlar ?
”Efferocitosiz oldukça sıkı ayarlanmış, organize edilmiş ve ölen hücrenin yutulma kısmını da içeren sıkı bir prosestir. Bu süreç ayrıca Fagosom’un olgunluğunu ve fagolisosomal içeriğin bozumunu da içeren bir süreçtir. Her aşama yutulan hücrenin ve yutan fagositin hızlı bozulması ve hızlı bir şekilde toparlanması süreçlerinin moleküler makinalarca yönetilmesi işini barındırır.”
Diğer bir değiş ile makrofajlar gibi fagositler kendilerini ölen hücrenin zehirli bileşiklerinden ve dairesel testere tarzı zarar verici eylemlerinden korumak zorundadır. Bu işlemler de sayısız enzim ve moleküler makinalar işlevin içinde bulunmaktadır. Yazının içerisinde ki baş döndürücü bir paragrafta fagosite eylemini icra eden bir fagositik hücrenin kendine zarar vermeden ölmüş hücreyi yada patojeni yutmasının 30 farklı araçla yapmasından bahsedilmektedir. Yutulan bu patojen yada ölmüş hücre ardından hücresel geri dönüşüm merkezine gönderilmektedir.
”İzleyen tanımlama ve ölü hücrenin sıkışması sürecini fagozomun ve ölü hücrelerin kaderinde var olan çok iyi organize edilmiş bir yıkıcı son beklemektedir.”
Bir kez daha karşılaşılan bu kısmi detaylı açıklama okuyucu için müthiş ölçekte karmaşıktır. Bu işlemlerin tamamı ATP enerji sentezi işlemi gibidir ki kısmi olarak adı anılan süreçle de ilgilidir.
Makaleyi bütünüyle çevirsek çok daha fazla detay göreceğimiz kesin ancak çoğu durumda bu tip detaylar için başlangıç seviyesinde bile bulunmayan okuyucuların sıkılmasını ve üfleyip püflemesini istemiyoruz, bu sebeple yazının teknik içeriğini burada bitiyoruz. Bu yazının alıntı yaptığımız sitede ki ana mantığı da sistemin gösterdiği etkileyici yaratılış kanıtı ile alakalıdır. Hayatın her aşamasında bizi gördüğümüz yada incelediğimiz an hayrete düşüren yaratılış kanıtları bulunmaktadır. Bunlardan sadece bir tanesini bu yazıda özet bile denmeyecek bir ölçüde göstermiş olduk. Vücudumuzda en ileri düzey insan teknolojisindn çok daha iyi organize edilmiş, aklı başında entellektüel bir varlığın yönetmediği bir yaratılış harikası bulunmaktadır. Allah şanını, şerefini ve ilmini kendisinden bihaber yaşayan kullarına en açıklarda olduğu gibi en derinlerde de göstermiştir. Görebilen gözler için Rahman olan Allahın kanıtları ne kadar da çoktur.
Rabbinin nimetini durmaksızın anlat. Duha Süresi 11