İnsanın Kaderi- Büyük Ağaçların Varolabilmesi İçin Düşünülmüş Etkileyici Sistem- Prof. Michael Denton Seri (13)

Prof. Michael Denton’un atıştırmalık tarzındaki serisinin 13. yazısını ilginize sunuyorum. Dr. Denton bu yazıda ağaçlardaki göz kamaştırıcı su iletim sisteminin yaratılışına dikkat çekmektedir. Oldukça etkileyici bir su iletim sistemine sahip olan ağaçların bir kalpleri vb. olmamasına rağmen bunu nasıl yaptığını hiç merak etmişmiydiniz ? Bu yazının ana gayesi size bitkilerin etkileyici dünyasına çekmek değil, en azından asli gayesi bu değil ama bu yazının ana gayesi bitkilerin ve ağaçların yaratılışındaki göz kamaştırıcı detaylara yaratılışı açıkça gösteren teknik görüntüye gündelik dilde bir yazı ile dikkatinizi çekmektir. Bu neden önemlidir ;

 

Büyük İskender bir gün henüz işgal ettiği topraklardan birinde gezerken bir satıcıya bir kaç soru sormak istemiş ancak satıcı umursamaz bir eda ile doyurucu bir cevap vermemiş. Bunun ardından askerler sen onun kim olduğunu tanımadınmı diye sorduklarında oda tanımadığını söylemiş. Öyle ya tanımadığı bir insana yada herhangi bir şeye neden ekstra saygı duysunki? İşte burada bu yazılar ile yapılmaya çalışılan şeyde insanlara mutlak güç sahibi ve yaratılışta her detayı ibret olsun diye çok detaylı ve görkemli yaratmış olan Yüce Allahı tanıtmaktır, ta ki insanlar Allaha duyulması gereken saygının en azından bir kısmını eda etsinler. Ancak bu noktada bu saygının ne olduğunu da kısaca zikretmek gereklidir. Herhangi bir insana Allaha saygı duy, ondan kork dendiğinde pek çok kişi size ” ben ona kalpten saygı duyuyorum, onun yeri bambaşka vb” cevaplar vererek zaten saygı gösterdiğini söyleyecektir ancak bu doğrumudur ??

 

Kesinlikle değildir, çünkü dilin söylediğini eğer el ve ayaklar teyit etmiyorsa o sözler ancak boş sözlerdir ve günümüzde pek çok insanın durumu da böyledir. Eğer Allaha duyduğunuz saygı size hayatı ona vakfetmeyi ilham etmiyorsa, onun rızasını kazanacak ameller yapmayı emretmiyorsa, bir güzellik gördüğünüzde onu hatırlatmıyorsa ve onun peygamberlerinin getirdiği hayat düsturuna uymayı emretmiyorsa siz ona saygı duymuyorsunuz demektir. Allaha saygı duymayan müstekbirlerin yeri ise ateştir. Kısacık hayatımızda hayat amacı olarak ele alabileceğimiz yegane maksat Yüce Allahın rızası olmalıdır. Yere tükürmeyi bile ”Allahın hoşuna gitmez” diyerek terkettiğimizde namazımızı hakkını vererek eda ettiğimizde, Allahın adı geçtiğinde onu yüceltmek için fırsat kolladığımızda ve ticaretimizde Allahın rızasını unutmadan faaliyette olduğumuzda, işte o zaman Allaha saygı duymuş olacağız. Gerçek saygı onu tanımakla başlar. Bu sitenin amacı size Allahı tanıtmaktır.

 

Onlar, Allah’ın kadrini hakkıyla takdir edemediler. Zümer Süresi 67

 

İnsanın Kaderi- Büyük Ağaçların Varolabilmesi İçin Düşünülmüş Etkileyici Sistem- Prof. Michael Denton Seri (13)

 

Ağaçlardaki döngü sistemini anlattığım bir önceki yazımda bari bir şekilde bir soru göze batmaktadır; Neden su sütunu yukarıdan çekilirken paramparça bir hal almamaktadır ? Bunun cevabı likidlerin birliği olarak adlandırabileceğimiz bir fenomendir, komşu su moleküllerinin hidrojen bağlanma noktalarından kaynaklanan birleştirici özelliğinden ötürü , su molekülünde bu fenomen diğer sıvılara göre çok daha belirgindir. Bir önceki cümleye ek olarak suyun bir su sütunu halinde hareket etmeye meyli nedeniyle de gerçekleşmektedir, ayrıca bu konu çok mantık dışı bir şeydir düşünsenize suyun eğilebilme-gerilebilme (Yazar burada ingilizce ”Tensile” eğilebilme, eğmek kelimesini kullanmaktadır, bu kelime daha çok metalleri eğip bükmek anlamında kullanılır ÇN) kuvveti var.[1]

 

Gerilme kuvveti herhangi bir nesnenin bir durum yada başka bir nesne tarafından sarılıp kuşatılmasına karşı direnç sağlar. Bir çelik parçasını 100 metre boyunca herhangi bir kırılma yaşanmadan gerip uzatabilirsiniz ve bu durum su sütunları içinde aynıdır. Yapılan deneyler likid sıvının içerisindeki ipliksileşmiş bölgenin bir santimetre karesinin 300 kilogram yükü yapıştırmaya (veya asılı tutmaya ÇN) yetecek kadar gerilme kuvvetine sahip olduğunu etkileyici bir şekilde göstermektedir. Çelik daha güçlüdür lakin sadece 10 kat kadar daha güçlüdür.[2] Bu sıvılar (Özellikle su için, suyun çok bariz, aşikar birleştirici-birleşme özelliklerinden ötürü)  için çok olasılık dışı görünen ve açıklanması zor bir gerilme kuvvetidir, buharlaşmanın serbest bıraktığı negatif baskının odun özünü kökten alıp yapraklara taşınması mekanizmasını işletir hemde 100 metre uzunluğundaki ağaçlarda dahi ve su sütunu boyunca hiçbir kırılma yaşanmaksızın.

 

 

Bir ağaç topraktan suyu hiçbir zahmet yada acıya katlanmadan alıp en üst noktalarına yapraklarına rahatlıkla ulaştırabilir. Herhangi bir pompalama sistemine sahip olmayan ağaçların bunu elbette kendi iradeleri ve çabalarıyla gerçekleştirmiş olmaları imkansızdır. Ağaçlarıda diğer herşeyi olduğu gibi Yüce Allah yaratmış ve insanoğlunun emrine vermiştir. Ancak buna dair şükrümüzü ifa ediyor sayılmayız. En son ne zaman Allahın yarattığı güzelliklere bakıp aynen Allahın yaetindn dediği gibi ”Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah’ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki:) ‘Rabbimiz, sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek yücesin, bizi ateşin azabından koru.’ Ali imran 191 dedik ?

 

Suyun Fiziksel Özellikleri

 

Bu saygı duyulası mekanizma büyük ağaçların var olması için oldukça hayatidir ve suyun  iki farklı temel fiziksel özelliğine bağlıdır; Onun gerilme kuvvetine, kastedilen buharlaşmanın (kökten yapraklara ÇN) çekilmesi su sütunu oluşumunu sekteye uğratmayacaktır ve aynı zamanda su tarafından üretilen ve dar kanallarda kendini gösteren devasa yüzey gerilimine. Bahsedilen mekanizma suyun ağacın en üstteki noktalarına ulaştırılmasını sağlayan  oldukça parlak ve zeka parıltısı gösteren bir durumdur . Açık bir şekilde suyun taşınması için başka mantıklı bir yolda  yoktur.

 

Vogel (Yazarın özellikle ağaçlarda su iletimi ile alakalı pek çok bilgiyi aldığı yazar ÇN) yazdığı ”Bir yaprağın Hayatı” isimli kitabında bundan bahsetmektedir;

 

”Pompalama sisteminin bir ittirme mekanizması yoktur ve ayrıca bitkiye bir maliyetide yoktur ancak bunlara rağmen (bitkilerde) bütün hayvan dolaşım sistemlerinden fazla su pompalanabilmektedir, üstelik çok daha yüksek bir direnç olmasına rağmen… bunun gerçekleşmesini sağlayan sistemin insan teknolojisinde bir benzeri yoktur.”[3]

 

Holbroke ve Zwinieki’nin Fizik Bugün isimli dergideki makalede yazdıkları gibi;

 

”Ağaçlar gayet doğru bir tesbit olarak mikroakışkan uzmanları olarak anılabilirler. Bir ağacın gövdesinde sayısız su taşıma kanalları yüzlerce milyon adede ulaşabilirler ve onların toplam uzunluğu yüzlerce kilometreden fazla uzunluğa ulaşabilir. Bunlara ek olarak güneşli bir günde ağaç topraktan galonlarca suyu hiçbir zahmete katlanmadan ve hiçbir iletim aracı kullanmadan, hiç ses çıkarmadan yapraklarına iletebilir. Bitkilerde su nakliyesi sisteminin altında yatan fizik egzotik olmaktan ziyade uygulanan fizik bizim her gün deneyimlediğimiz deneyimlerimize oldukça yabancıdır diyebiliriz.[4]

 

[1] Melvin T. Tyree, “The Tension Cohesion theory of sap ascent: current controversies,” Journal of Experimental Botany 48, no. 315 (1997): 1753-1765.

[2] Vogel, Chapter six

[3] Vogel

[4] Holbrook, Zwieniecki, op cit.

Paylaş:

Yazar: MuratS

Gezgin, Allah aşığı, varlık bilim genel ilgi alanı- Bilim Yazarı

İlgini Çekebilir

Vucutlarimiz Nasil Calisir ? Tesadüf Degil 6

Serimize devam ediyoruz. Önceki yazılarda görebileceğiniz uzere yazarımız Prof. Howards Glicksman kademe kademe hücresel islem …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir