Evrende Akıllı Tasarımın (Yaratılış) 5 Büyük Kanıtı

Kısa, sıkmayacak kadar kısa ama asli düşünceyi hissettirecek kadar özlü. Matematik profesörü Grancille Sewell’in[1] hazırladığı Yaratılışın kanıtları olarak video formatında yayınladığı 5 büyük yaratılış kanıtı. Profesör Sewell’in videosuna şu linkten https://www.youtube.com/watch?v=izfyYYXCLjY&feature=emb_logo ulaşabilirsiniz. Bu videoyu ve Sewell’in argümanlarını açıklayan yazının orjinaline ise https://evolutionnews.org/2021/01/sewell-top-five-evidences-for-intelligent-design/ linkinden ulaşabilirsiniz.

 

Kendinizi tanıyabilmek için aynaya bakmalısınız, yüce yaratıcıyı tanımak için ise evrene bakmanız yeterli. Üstelik baktıkça yaratıcıya olan ilginiz ve hayranlığınız artacak. Artacak çünkü bu Allahın yaratmasında mevcut. Siz ona yöneldikçe ruhunuzun bit yerlerinde Allahın emanet olarak bıraktığı Allahı tanıma isteği ortaya çıkacak.

 

Hayat sadece Allah içindir… Ya Allah için yaşarsınız yada yaşamazsınız. Hala fırsatınız varken yapın. Bunada önce onu tanımakla başlayın…

 

Onlar Allahın kadrini hakkıyla takdir edemediler. Zümer 67

 

Yaratılışın gayesi Allahı tanımaktır. Allahın kullarının yaptığı, yapacağı ibadetlere ihtiyacı yoktur. Ancak Allah kullarını onların içine verdiği içgüdü ve gönderdiği peygamberler ve kullarından salih olanlar ile kendi varlığı hakkında bilgilendirmiş, bununla da kalmamış yaratılış delilleriyle de zatının bilinmesini ve bilgilerin en güzelini öğrenen kulun bu bilginin hakkını verecek şekilde yaşaması ve hayatını ona yöneltmesini istemiştir. Çok yakında Allahın izniyle çabalarının da karşılığını alacaktır. Hala ona yönelmeye fırsatınız varken yönelin…

 

 

Akıllı Tasarımın En Büyük 5 Kanıtı

 

Matematikçi Granville Sewell yakınlarda doğadaki akıllı tasarımın bir özet sonuç babında anlaşılmasına yardımcı olacak en büyük 5 kanıtını yayınladı. Beş ana bölüme ayrılan bu kanıtlar şöyle özetlenebilir;

 

– Yeryüzü Koşullarındaki İnce Ayar Tasarım.

– Evrenimizde Bulunan Fizik Kanunlarındaki İnce Ayar

– Hayatın Kökeni

– İnsan Bilinci ve Kavrayışının Kökeni

– Entellektüellik Sahibi İnsanoğlunun Kökeni

 

Prof. Sewell ateistlerin mutluluk dolu çok fazla sayıda başka evren olabilir düşüncesinin ampirik kanıttan yoksun olduğunu ve ince ayar fikri için kullanılamayacağını şu şekilde belirtiyor;

 

” Çok ilginçtir yıllardır farklı boyutlarda farklı bir evren var çok iyi koşullarda bizi bekliyor iddiasında bulunan dini inanışlara sahip inanlılara alay ederek yaklaşan kişilerin sayısı artık iyice azaldı. Tabi ki bu evrendeki ince ayar yaratılışın daha fazla kabul edilmesi ile mümkün oldu bu durum bir tane evren icat etmiyor ancak sayısız farklı koşullara sahip evrenler icat ediyor. ”

 

Prof. Sewell ayrıca pek çok bilgin-bilim adamı  sıralıyor videosunda gezegenimizin sahip olduğu koşulların sadece yaşamın ortaya çıkması için değil ayrıca ortaya çıkacak zeki yaşamın teknolojik gelişmeleri keşfedeceği bilimsel keşifler ortaya çıkaracağı bir uygunluğa sahip olduğunu belirtiyor. Sonuç olarak (ateistlerin yada maddecilerin) ”Koşullar uygundu ve bu nedenle bizde var olduk diğer türlü zaten var olamazdık” argümanı geçerli bir argüman değil. Biz basit bir şekilde teknoloji ve bilimsel gelişmeleri sağlayamayacak bir şekilde de var olabilirdik. Bu durumun yegane açıklaması tüm bunların yani yaşamın ve bilimsel ilerlememiz için elimizde olan nimetlerin yaratıcımız tarafından bizlere nimet olarak verildiğidir.

 

Mühendislikten Öğrenilecek Şeyler

Bunlara ek olarak Sewell, hayatın kökeni ve bunun ardından gelen (Sözde) evrim sürecinin mühendislik dallarından gelen bilgiler ile meydan okumaktadır. Söz gelimi insanoğlu mühendislik ile kendi kendini kopyalayabilen herhangi bir şey üretememiştir hatta yanına dahi yaklaşamamaktadır. Yaşam patikasında gözlemlediğimiz gelişmeler ayrıca insan teknolojisinin gelişimininde de görülmektedir. Tüm bunların hepsinin toplamı ile yaşamında bir tasarımcı bir yaratıcının eseri olduğu fikrinin bir gerçek olduğu görülebilir.

 

Farkındalığın Açıklanması

 

Prof. Sewell videonun son bölümünde insan farkındalığının evrime nasıl meydan okuduğunu şu şekilde açıklıyordu;

 

” Onlar bir şekilde ilkel tarih öncesi çamur tortularından hayvan beyninin evrimleştiğini açıklasalar dahi, hala çok önemli yanıtlanmamış bir soru ortada kalacak… (Herhangi bir evrimcinin merak dahi ediyormuş gibi görünmediği, (belki de edemediği) ) ;  Bu hayvanlardan bir tanesini nasıl içime sığdırabildim.”

 

O ayrıca ateistlerin sık sık argüme ettiği ”yaratıcının kökenini açıklamadan yaratıcı argümanını kabul edemeyiz” söylevinin nasıl geçerli olmadığını videosunda açıklıyor. Bir önceki cümlede ki kökenini bilmediğimiz argümanı kabul edemeyiz argümanına rağmen onların nasılda açıklanamayan bir nedene asli bir neden gibi ihtiyaç duyduğunu da açıklıyor. Bu ise problemin vahametini büyütmektedir;

 

” Materyalistler pek çok yıllardır maddeyi ve enerjiyi kim yarattı sorularından kaçınmaktadırlar ancak yanıt vermeleri gerektiğinde buna ”Onlar zaten hep vardı” diyerek yanıt verirlerdi. Ancak son yüzyılda maddenin, enerjinin, uzayın ve zamanın birdenbire 14 milyar yıl önce başladığını keşfettiler. Bigbang den önce ne geliyordu ? Biz geçici bir his etkisi ile yinede zamanının başlangıcını anlamlı bulmasaydık bile bu nedensel sebepler vasıtası ile anlamlı olacaktı, çünkü herşey bir şeyden ileri gelir, bir ilk başlatıcı olmalı. Bu ilk başlatıcı bir yaratıcı yada değil yinede daha erken nedenler ile bunu açıklamak için herhangi bir umudumuz olmayacaktı. Materyalistler bu noktada ”bizim bunun açıklamaya ihtiyacımız yok çünkü evren sonsuzdur” diyerek kendi hayallerindeki evren mekanizmalarını öne sürerlerse bizde onlara bizim bunları açıklamaya ihtiyacımız yok çünkü bizim yaratıcımız sonsuzdur, diyebiliriz. ( Prof. Sewell son cümlede ironi yaparak materyalistlerin bilim kisvesi altında nasıl da bir inanç sahibi gibi argümanlar ürettiklerini göstermektedir.)

 

 

[1] https://en.wikipedia.org/wiki/Granville_Sewell

Paylaş:

Yazar: MuratS

Gezgin, Allah aşığı, varlık bilim genel ilgi alanı- Bilim Yazarı

İlgini Çekebilir

Vucutlarimiz Nasil Calisir ? Tesadüf Degil 6

Serimize devam ediyoruz. Önceki yazılarda görebileceğiniz uzere yazarımız Prof. Howards Glicksman kademe kademe hücresel islem …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir