Sahte Mesih

Eski Darwincilerden devam edelim. Durham üniversitesinden emekli, Ingiliz Rasyonalistler Derneğinin uzun sure üyeliğini yapmış olan Neil Thomas bir yerden sonra kanatlardan memnun kalmayarak Darwini ve günümüzde seküler evrim inancını sorguluyor ve sorgulama sonucunda ” Sahte Mesih” kitabi ortaya cikiyor.

 

Turkiyedeki popüler bilim yazılarında göremeyeceğiniz kadar çok bilim insani artık Darwini kabul etmiyor. Çünkü kanıtlar ve kanıtlara bağlı olarak gerceklesen sorgulamalar sonuc olarak Darwin negatif cikiyor. Profesör Thomas cesurca bir cikis ile bunu kitaplastirmis. Bu gercekten cesurca bir cikis çünkü hayatinizin oldukça onemli sayılabilecek bir kismini Darwin ve seküler düşünceleri savunmak icin adiyorsunuz ancak birde bakıyorsunuz ki bütünüyle yanilmissiniz. Pek çok kisi buna cesaret edemez. Gelin kitap tanıtım yazısına ve ona eklenen degerlendirme yorumlarına bakalım.

 

Orjinal Link: 

Sahte Mesih

 

1859’da Türlerin Kökeni yayımlandığından beri, Charles Darwin’in takipçileri onu materyalizmin koruyucu azizi olarak sahiplendiler. False Messiah adlı kitabında, uzun yıllar Darwinci olmuş ve agnostik bir düşünür olan Neil Thomas, Darwinizmin nasıl galip geldiğini inceliyor ve retorik ile kültür tarihi alanındaki uzmanlığının derinlemesine beslediği bir araştırmayla resmî anlatıya meydan okuyor. Peki Darwinizmin bugünkü durumu nedir? Viktorya çağının o diğer büyük materyalist teorisi Marksizm gibi, Darwinizm de artık “başarısız olmuş Tanrı”dır. Thomas’ın gösterdiği üzere, Darwinizm kültürümüze ölçülemez zararlar vermiş olsa da, çağdaş bilimsel bulguların tasarım argümanını yeniden canlandırması ve modern materyalizme karşı adeta ustaca bir kuşatma manevrası niteliği taşıyan, William Wordsworth’ün şiirlerinde gelişen ruhani yüklü doğa felsefesi sayesinde bir yenilenme umudu vardır. Kopyanızı şimdi edinin.

Övgüler

Bu büyüleyici ve geniş ufuklu kitapta Neil Thomas, Avrupa entelektüel tarihi ve dilbilimi alanındaki uzmanlığını kullanarak Darwin’in yazılarının hem içeriğini hem de bağlamını inceliyor. Darwin’in çağdaşları olan Charles Lyell ve Asa Gray gibi isimlerin sözlerine ayrıntılı biçimde başvurarak Darwin’in fikirlerinin on dokuzuncu yüzyılda nasıl karşılandığını ele alıyor. Ayrıca William Wordsworth, George Eliot ve Algernon Charles Swinburne’ün dünyasında, edebî bağlamı da dikkate alıyor. Darwin’in evrim teorisinin ortak keşfedicisi olan, ancak daha sonra temel meselelerin bazıları hakkında fikrini değiştiren Alfred Russel Wallace üzerine olan bölüm özellikle ilgi çekici.

Thomas ayrıca Darwin’in metnindeki bazı ayrıntılara ve doğal seçilim kavramının başka dillere çevrilmesinde yaşanan güçlüklerin, Darwin’in kavramsal netlik eksikliği hakkında neler ortaya koyduğuna dikkatle bakıyor. Darwin’in dinî kafa karışıklıkları ve içsel mücadeleleri üzerine yapılan tartışma ile, burada ileri sürülen, Darwin’in doğal seçilimi sunuşunun bir tanrıça figürüne yaklaştığı iddiasını düşündürücü ve ufuk açıcı buldum.

Bu kitap, Darwin’in çalışmasının biyolojik dünyanın tüm yönleri için basit ve tatmin edici bir bilimsel açıklama sunduğu yönündeki tembel varsayıma karşı uyarıcı bir meydan okuma sunuyor. Burada ele alınan meseleleri inceledikten sonra hâlâ bu görüşe tutunan biri, gerçekten de sahte bir mesihe sarılıyor demektir.
PETER JEAVONS, ST ANNE’S COLLEGE, OXFORD KIDEMLİ ARAŞTIRMA GÖREVLİSİ; OXFORD ÜNİVERSİTESİ EMERİTUS PROFESÖRÜ

Darwin’in teorisi kadar apaçık biçimde zayıf olan bir görüş, on dokuzuncu yüzyılın sonlarında akademisyenlerin çoğunu nasıl ikna edebildi? Neil Thomas’ın parlak yeni kitabı False Messiah: Darwinism as the God That Failed, o dönemde pek çok entelektüelin, hayatın apaçık tasarlanmışlığını açıklamadan düşürmek ve biyolojiyi, insan merkezli, her şeyi kuşatan bir Aydınlanma vizyonuna dâhil etmek için zaten hevesli olduklarını gösteriyor. Darwin onlara yalnızca arzuladıkları şeyi sundu. İronik biçimde, Thomas’ın da belirttiği gibi, modern bilimin ilerleyişinin bizzat kendisi — özellikle mekanik olmayan kuantum gerçekliğinin keşifleri ve yaşamın bilgiyle dolu moleküler katmanları — onların çabalarını nihayetinde boşa çıkarmıştır; bunu henüz fark edip etmemeleri ayrı bir meseledir.
MICHAEL J. BEHE, LEHIGH ÜNİVERSİTESİ BİYOLOJİK BİLİMLER PROFESÖRÜ VE DARWIN’S BLACK BOX, THE EDGE OF EVOLUTION VE DARWIN DEVOLVES YAZARI

Darwin’in düşüncesini, yaşadığı dönemin tarihsel bağlamı ve tartışmalı fikirlerine verilen çeşitli tepkilerle birlikte ele alan, son derece güzel yazılmış bir inceleme. Neil Thomas, Türlerin Kökeni’nin karşılanışına ve Darwin’in kendi derlenmiş fikirleri hakkındaki derin belirsizliklerine dair büyüleyici içgörüler sunuyor. Bu çalışma, titiz bir akademik yaklaşımı ve ikna edici bir analizi sergileyerek, Darwin’in görüşleri etrafında dolaşan pek çok kalıcı ve popüler yanlış kanının ne kadar zayıf temellere dayandığını açığa çıkarıyor.
DAVID J. GALLOWAY, KRALİYET GLASGOW HEKİMLER VE CERRAHİLER KOLEJİ ESKİ BAŞKANI; GLASGOW ÜNİVERSİTESİ, MALAYSIA ÜNİVERSİTESİ VE HONG KONG ÇİN ÜNİVERSİTESİ ONURSAL CERRAHİ PROFESÖRÜ; DESIGN DISSECTED VE CONTROLLED CHAOS YAZARI

False Messiah okurları muhtemelen Charles Darwin’in Viktorya kültürünün bir ürünü olduğunu zaten biliyordur — çoğu bakımdan tipik bir ürün. Neil Thomas, Türlerin Kökeni’nin, dönemin pek çok yerleşik kabulleriyle çelişmesine rağmen eleştirel ama sempatik bir şekilde karşılanmasını mümkün kılan, o kültürün açık fikirli karakterine faydalı bir ışık tutuyor. Bu sayfalarda açıkça ortaya konduğu üzere, belirleyici etkenlerden biri bilimsel bilgelik üzerinde bir tekelin bulunmamasıydı. Hayatın kökeni ve anlamı gibi varoluşsal meselelerde, her alandan eğitimli insanlara söz hakkı tanınıyordu. Şimdi, neredeyse iki yüzyıl sonra, bilimsel otoriteye dair çeşitli krizler bizi benzer bir duyarlılığa geri döndürüyor. Ancak Viktorya dönemi açık fikirliliği evrim teorisine kapıyı açmışken, bugünün açık fikirliliği onu yakında uğurlayabilir.
STEVE FULLER, WARWICK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL EPISTEMOLOJİ PROFESÖRÜ, UK; SCIENCE VS RELIGION? VE DISSENT OVER DESCENT DAHİL OTUZA YAKIN KİTABIN YAZARI

“Amacı amaçsız olduklarını kanıtlamak olan bilim insanları, incelenmeye değer ilginç bir konudur,” diye yazmıştı filozof A. N. Whitehead, birkaç on yıl önce, nükteli ve bilgece. Prof. Neil Thomas’ın ustalıkla kaleme aldığı bu yeni kitabı, ortodoks Darwinizmin kusurlarını, tehlikelerini ve kalıcı zararlarını ele alan, son derece zamanında, dengeli ve derinlikli bir kısa değerlendirme olarak arzu edilebilecek en iyi örneklerden biridir.

False Messiah, sıkı bir argümantatif çizgiye ve olağanüstü derinlikte içgörülere ve zarif ifadelere sahiptir; örneğin Darwin’in teorisi ile “nesnel gerçekliğin işbirliğine yanaşmayan olguları arasındaki inatçı uyumsuzluğu” ayrıntılı biçimde belgelemesi gibi. Darwin’in soylu çağdaşı, öncü doğa bilimci Alfred Russel Wallace’ın — pişman bir indirgemecinin — tasvir edilmesi ve itibarının iade edilmesi özellikle aydınlatıcı ve umut vericidir.

Thomas’ın, şair William Wordsworth’ün indirgemeciliğe karşı protestosunu ele alan berrak tartışması (Blake, Coleridge, Carlyle ve Dickens’ta da görülen Romantik ve felsefi protestonun bir örneği), Lionel Trilling’in yarım yüzyıldan fazla zaman önce dile getirdiği önemli bir gerçeği hatırlatır: “Wordsworth’ün büyük otobiyografik şiiri The Prelude, Fransız Devrimi döneminde entelektüeller arasında hâkim olan bilimci zihin anlayışının zihne verdiği zararın klasik bir anlatımını sunar.” Bu bilimci anlayış, yirmi birinci yüzyılda da büyük bir etkiye sahip olmaya devam etmekte; insanın zihinsel sağlığına ve hakikat ile adalet arayışına zarar vermektedir. Thomas’ın berrak bir dille yazılmış kitabı, buna karşı bir panzehirdir.
M. D. AESCHLIMAN, BOSTON ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ EMERİTUS PROFESÖRÜ VE THE RESTORATION OF MAN: C. S. LEWIS AND THE CONTINUING CASE AGAINST SCIENTISM YAZARI

Her ne kadar bir ilahiyatçı olsam da ve bir bilim insanı olmasam da, Neil Thomas’ın bu sıra dışı kitabını içtenlikle tavsiye ediyorum. İlginçtir ki Darwin’in kendisi de doğal seçilim teorisinden her zaman bütünüyle emin değildi. Neil Thomas’ın önceki kitabı Taking Leave of Darwin’de de belirttiği gibi, modern evrim teorisi, kaya kadar sağlam ve güven verici olmaktan hayli uzak bir temele dayanmaktadır. False Messiah’da Thomas, Darwin’in teorisinin “ateist bir aydınlanma çağının İncil’i olma rolünün ağırlığını taşıyamayacağını” gösteriyor.
PAUL BEASLEY-MURRAY, LONDRA SPURGEON’S COLLEGE ESKİ MÜDÜRÜ VE THERE IS HOPE DAHİL PEK ÇOK KİTABIN YAZARI

Darwinizm insanın moralini bozar. Darwin’in hayatı açıkladığına ne kadar çok inanırsanız, o hayat o kadar anlamsız hâle gelir. Darwin, ateistlere, evrende amacı reddetme kararlarının doğru olduğu ve nihai umut olmadan yaşamanın iyi bir şey olduğu yönünde sahte bir umut verdi. Neil Thomas’ın ustalıkla gösterdiği gibi, Darwin, hayat için maddi bir açıklamayı memnuniyetle benimseyen yükselen bir sekülerlik dalgasından faydalandı. Thomas’ın kitabı da, modern bilimin Darwinci hikâyeyi çözmeye başladığı bir dönemde, bu maddi açıklamanın yeterliliğine yönelik artan şüphe dalgasından fayda görebilir. Bu kitap, Darwinizmin mesihçi iddialarını aşmak ve onun akranı ve ortak kâşifi Alfred Russel Wallace’ın izlediği, Tanrı’nın üstün zekâsına doğru geri dönen yolu takip etmek için güçlü gerekçeler sunuyor.
ALISTAIR J. MCKITTERICK, LONDRA İLAHİYAT OKULU KIDEMLİ ÖĞRETİM GÖREVLİSİ, CAMBRIDGE WHEWELL CENTRE DANIŞMAN ÜYESİ VE FAITHFUL SCIENCE YAZARI

Nadiren hem bu kadar uyarıcı hem de okuması bu denli keyifli bir kitaba rastladım. Üstün içgörüsü ve hoş üslubuyla Neil Thomas, bizi kendi keşif yolculuğuna davet ediyor. Düşünce tarihi konusundaki derin uzmanlığına dayanarak, kültürümüzü ve hayatlarımızı şekillendiren fikirlerin kapsamlı ve yeni bir değerlendirmesini sunuyor. Kökenler meselesi ve bunun hayatın anlamı üzerindeki etkileriyle boğuşan herkes için vazgeçilmez bir kaynak.
STEVE LAUFMANN, YOUR DESIGNED BODY EŞ YAZARI VE YAŞAYAN SİSTEMLERDE MÜHENDİSLİK KONFERANSI BAŞKANI

Neil Thomas, çağımızın merkezi çıkmazını — genetik mirasın pratik işleyişi hakkında bildiğimizi sandıklarımız ile modern bilimin ortaya çıkardığı çözülemez karmaşıklıklar arasındaki giderek büyüyen uçurumu — büyük bir canlılık ve zekâyla ele alıyor. Özellikle, muazzam çabalara rağmen evrimsel dönüşüm mekanizmalarına dair ampirik kanıtların neden hâlâ ele geçirilemediğini tartışıyor. Buna rağmen, bunun 160 yıldır biyolojik düşünceye nasıl hâkim olduğu ve yaşayan dünyanın neredeyse sonsuz biçim ve özellik çeşitliliği için her şeyi kapsayan bir açıklama sunduğu iddiasının nasıl benimsendiğine dair yorumu, hem son derece berrak hem de ikna edicidir.
JAMES LE FANU, KRALİYET HEKİMLER KOLEJİ ÜYESİ, LOS ANGELES TIMES KİTAP ÖDÜLÜ SAHİBİ VE WHY US? İLE THE RISE AND FALL OF MODERN MEDICINE YAZARI

 

Paylaş:

Yazar: MuratS

Gezgin, Allah aşığı, varlık bilim genel ilgi alanı- Bilim Yazarı

İlgini Çekebilir

Bilim Adamları Darwine Yine Meydan Okudu

Tüm dunyadan mesleklerinde belli noktalara ulasmis bilim adamları Venedik sehrinde buluşup bir kez Darwinizmin bilimden …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir