Allah, Tanrı, yada her ne diyorsanız. Evrenin yaratıcısı olduğunu düşündüğümüz varlık. Sadece bir inanç mı yoksa bir çıkarım mı ?
Bu sadece bir inanç ise söz konusu olan şey ”Yedi Başlı Canavar” a inanmak gibi bir şey midir! Çıkarım ise neye dayanarak bunu söyleyebiliyoruz. Tabi bu mantıklı çıkarım ise bu yaratıcı bizden ne istiyor olabilir.
Tüm canlılar arasında bilinen entellektüel tek varlık insandır. Yani sorgulayabilen üretebilen, düşünebilen akledebilen tek varlık. Sadece durup bir kaç dakika bile bir değerlendirme yapmak Dünya üzerinde gördüğümüz herşeyin, evrenin içerisinde görebildiğimiz ve anlayabildiğimiz kadarıyla ise neredeyse her şeyin bir şekilde bize hizmet ettiğini göstermektedir. Bizi bu kadar özel kılan sebep ise üretebilmemiz, akledebilmemiz ve sorgulayabilmemizdir. ( Aslında Samanyolu Galaksinin Spiral Kollarından birinde olmamızda bizi çok özel kılıyor, bu sayede evreni gözlemleyebiliyor ve onun hakkında bilgi edinip fikir üretebiliyoruz.)
Akıllı bir insanın ise yaşadığı süreç içerisinde sahip olduklarımıza, benliğimize ve canlılara bakıp da bunların nasıl var olduğu neden herşeyin insanoğluna hizmet ettiği ve yağ, kas ve etten ibaret insanın nasıl olurda sanat yapabilen sorgulayabilen üretebilen bir varlık olduğuna dair sorular üretmesini ve çıkarımlar yapmasını bekleriz. Bu çıkarımlar ve düşüncenin dogmatik[1]olmayan bir görüşle yorumlanması tartışmasız bizi bir yaratıcıya götürecektir.
Belki de bazılarınız nasıl bu kadar kesin görüş belirttiğimi merak ediyor olabilirler. Aslında bunu anlamak çok kolay. Bir şeyin arkasında zeka bulunup bulunmadığını, tasarımlanıp tasarımlandığını anlamak diyorum. Gelin bazı basit örnekler ile bunu gösterelim. Bir vadide ruzgarların ters yönlerden esmesi sonucu çıkan seslerin bazıları kulağınıza hoş gelebilir ancak yinede bunların o sesleri çıkarmak için tasarımlandığını söyleyemeyiz. Peki ilerleyen dakikalarda Itri’nin[2] ”Yine Ey Ruhi Musevver Kafestendemisin” melodisini duyarsanız bununda tasarımlanmamış rüzgarların eseri olduğunu düşünürmüsünüz ? Mantıken son soruya hayır dediniz. Çalan Itri eserinin en kötü ihtimalle teypten yayınladığını teybi göremeseniz de tahmin edebilirdiniz. Aslında tasarım çıkarımı bu kadar basit bir şeydir. Tabiki bu çıkarımı yapıyor olmak demek çalan bestenin doğal koşullarla oluşup oluşamayacağını araştırmayalım demek değil. Aslında bu çok daha iyi olur böylelikle tasarım çıkarımı deneysel olarak bir sınava tabii tutulabilir. Böyle yapmak mantıklı bir çıkarımı daha da kuvvetlendirecektir, Tasarım-Yaratılış çıkarımı için. Müzik örneğimizi biraz genişletip gerçek örneklere geçelim. Çünkü gerçek hayattaki kanıtlar çok daha etkileyici.
Şimdi, Rüzgarlar ters yönden esmekte yada düz esmekte yada kuramsal olarak esebileceği bütün açılardan esmekte. Şu siteye[3] göre 8 farklı rüzgar yönü ve aralarında kasırganın da olduğu 12 farklı rüzgar çeşidi bulunmaktadır. Tabi rüzgarların bazıları ”Latif Rüzgar” yani hafif şiddetli rüzgar olarak kategorilendirilerken bazıları ise ”Kasırga” olarak oldukça şiddetli bir sınıf olarak gösterilmektedir. Oldukça güçlü rüzgar tiplerinin olduğunu da kuramsal hesabımıza katarak Itri’nin yukarıda zikrettiğimiz eserinin bu rüzgarlar vasıtası ile tesadüfen oluşup oluşamayacağına dair çıkarımlarda bulunalım. 8 farklı rüzgarın hepsinin en şiddetli 3 tip olan ”Bora, Kasırga ve Büyük Fırtına” dan oluştuğunu düşünelim. Böylelikle kuramsal ihtimallerimizi arttıralım. Bu rüzgarları aralıksız yönleri her saat eş zamanlı değişecek bir şekilde estirelim. Böylelikle tek düze bir faaliyet yerine her ihtimalin oluşabileceği bir düzlem ortaya çıkarıyoruz. Sizce bu rüzgarlar 300 milyon yıl versek Itrinin ” Ey Ruhi Musevver” eserini verebilirlermi ? Yoksa gelişigüzel esmeye devammı ederler ? Aslında mantıken doğal nedenler ile bir ses düzeneğine sahibiz. Birisi çıkıp bakın rüzgarlar ses çıkarabiliyor yeterli süre verilirse Itrinin bütün eserlerini verebilir diyebilirmi ? Hadi buna biraz Doğal Seçilim[4] ekleyelim. (Bu arada Itri’nin adı geçen eserine örneği daha iyi anlayabilmek için bir bakın isterseniz[5] ) Doğal seçilim makinemiz Itri’nin eserinden herhangi bir melodiyi duyduğu an hafızasına eklesin. Sizce bu örgü işe yararmı ? Bu arada dikkatinizi çekerim olayın içerisine zeka da girmiş oldu yani bütünüyle bir doğal süreç olarak da devam ettirmedik. Açıktır ki Itri’nin eseri tesadüfen oluşamaz, Itri’yi hiç bilmiyor olsaydık bile ”Ey Ruhi Musevver” adlı eserin bir sahibi olduğunu ve bir amaca yönelik bestelendiğini tahmin edebilirdik. İşte bizler de insanlar, evren, fizik kanunları, yıldızlararası boşluklar vb. her biri bir amaca yönelik tasarımlanmış yaratılmış varlıklar, canlılarız. Yaratıcımızı göremesek te yaratıldığımızı kavrayabilir ve neden yaratıldığımız ile alakalı çıkarımlarda bulunabiliriz. Mantık yürütmek bedava ancak bütün dogmatizmden sıyrılmak kaydı ile.
Bu yazıda sadece tasarım, doğal süreçler farkını basit bir örnekle sunmaya çalıştım. Bu yazı ikinci ve hatta üçüncü yazılarla örneklendirilecek. Bir sonra ki yazıda ”İnsancı İlkeler” yada bir başka değişle Anthropic Principle’dan bahsedeceğim.
Göklerde ve yerde Allaha gönülden teslim olmuşlar için ayetler vardır. Casiye Suresi 3, ayet.
[1] Dogmatizm, kanıtları yaşanan yada yaşanacak gelişmeleri gözardı ederek gözü kapalı bir fikri savunmaktır. https://www.nedir.com/dogmatizm Erişim tarihi: 15/12/2019
[2]1640-1712 yılları arasında yaşamış Türk bestecisi. https://www.derszamani.net/buhurizade-mustafa-itri-hayati-ve-besteleri.html Erişim tarihi: 15/12/2019
[3] https://www.balikavi.net/meteoroloji/ruzgarlar.shtml Erişim Tarihi: 15/12/2019
[4] https://eodev.com/gorev/12539539 Erişim Tarihi : 15/15/2019
[5] https://www.youtube.com/watch?v=gM_e9ii6KUw Erişim Tarihi: 15/12/2019